'Şayet büyükler, felaket karşısında çocukların nasıl kahrolduklarını ve acı çektiklerini bilselerdi, belki de, dünya daha yumuşak olurdu. Neden, neden oluyor tüm bunlar? Hangi millete ait olursa olsun, hiç bir baba çocuğunun ağlamasını istemez ve nasıl oluyor da, tüm babalar, bir an içinde, diğer babaların çocuklarının ağlamaları için ellerinden geleni yapar? Neden bizler Hasan ve Ali'nin çocuklarını öldürdük ve neden Hasan ve Ali de çocuklarımızı kestiler? Yıllarca o topraklarda Türklerle yanyana, yaşadık. Onlar bize gülümsüyor, bizler de onlara gülümsüyorduk. Onlar bizleri böylesine bol hediyeye boğuyor, bizler de hediyelerin en güzelini onlara veriyorduk... Ve, oralarda kilise çanları çalarken hoca'nın namazı da etrafa yayılıyor, bizler Paskalya'yı kutlarken onlar da Bayram'ı kutluyor, karşılıklı birbirimize iyi niyetlerimizi ve saygılarımızı sunuyorduk. Nedir? Mutluluğu ve canlıları öldüren, sevgili evcikleri yakıp insanları mateme boğan, insanları akıllarından eden ve savaş dedikleri o korkunç şey nedir?...'
Şirince doğumlu Dido Sotirio’nun harika romanı.Birbiriyle kardeş olması gereken halkların,neden düşmanca davrandıklarını sorgulayan küçük bir kızın feryatları.Duyulmalı artık bu çığlıklar…
Bir savaşın etkisini en çarpıcı şekilde anlatan, ondan en çok etkilenendir, şüphesiz. 12 yaşındaki küçük bir çocuğun gözünden savaşın nasıl olduğunu anlatan bir kitap.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Şirince doğumlu Dido Sotirio’nun harika romanı.Birbiriyle kardeş olması gereken halkların,neden düşmanca davrandıklarını sorgulayan küçük bir kızın feryatları.Duyulmalı artık bu çığlıklar…
Bir savaşın etkisini en çarpıcı şekilde anlatan, ondan en çok etkilenendir, şüphesiz. 12 yaşındaki küçük bir çocuğun gözünden savaşın nasıl olduğunu anlatan bir kitap.