“Kudreti geçmişindeki müktesebatından kaynaklanıp da İslam medeniyeti çerçevesinde serpilip yeşermiş Osmanlı Türk kimliğini taşıyan bir milletiz. Tarihi belirlenimimizi Ortaçağ Hırıstıyan ile Yeniçağ dindışı Batı Avrupa medeniyetlerinde asla bulmamış olan bir kültürüz. Doğal yolu izleyen, sağ ve sağlıklı kalır. Sonuçta, tarihi osmanlı türklüğünün doğal devamı olup Batı Avrupa camiasında yer almayan çağımızın Türklüğü, tekrar manevi değerlere temellenmiş bir adil iktisat nizamı oluşturarak milli toplum (sosyal) devletini vücuda getirmek sorundadır. Devletin milli olmasının anlamı, medeniyetin eğitim-öğretim, siyaset, iktisat ile askerlik cephelerinden giriştiği amansız saldırılara karşı koyma iradesi ile istidadını bulundurmasıdır.“Türklüğün öteden beri başat özelliği olan askeri savaşçılığın, herkes için geçerli kılınması keyfiyeti, Osmanlı devlet ile toplum yapısının esasını teşkil etmiştir. Aynı durum, din yakası için de söz konusudur. Nasıl, eli kılınç tutabilecek adam, muharebe meydanında arzıendam ederdiyse, akılbaliğ öğrenim görmüş herkes namaz kıldırabilecek kadar dinin ameli hünerleriyle mücehhezdi. Bunlardan anlaşılacağı üzere, askeri-mülki ile ruhban-ruhban olmayan (laique) ayırımının, Tanzimat sonrası döneme değin Müslüman Türk, özellikle de Osmanlı tarihinde yeri olmamıştır.
Şaduman Teoman Durali bu kitapta dilde sadeleştirme ve harf inkılâbını eleştiriyor. Sanki bu adımlar atılmasa herşey süper olacakmış fakat tüm büyüyü bu atılımlar bozmuş gibi duygusal, hamasi ve taraflı yaklaşıyor olaylara. Annesi alman, eşi Fransız ve babası bürokrat olduğu halde, batıda akademisyenlik yaptığı halde klasik batıyı şeytanlaştıran oryantalist bir duygusal. Doğu’da olmayan bir büyüyü varmış gibi savunmalar yapan kompleksli bir aydın.
Teoman Hoca’nın Türklük denildiği zaman neyi işaret ettiğini ancak sabırla okuyup sonuna erişince anlayabiliyorsunuz. Evet Darül İslam’da yüksek kültür ürünü eserlerin verileceği anda bu sürecin akamete uğramasında kavşak noktasındaki kırılmanın ne olduğuna dair harika bir işaret. Bazı yerlerini tekrar tekrar okudum. Tekrarlı olarak dönüp okuyacağım kitaplar arasında olacak biiznillah.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Şaduman Teoman Durali bu kitapta dilde sadeleştirme ve harf inkılâbını eleştiriyor. Sanki bu adımlar atılmasa herşey süper olacakmış fakat tüm büyüyü bu atılımlar bozmuş gibi duygusal, hamasi ve taraflı yaklaşıyor olaylara. Annesi alman, eşi Fransız ve babası bürokrat olduğu halde, batıda akademisyenlik yaptığı halde klasik batıyı şeytanlaştıran oryantalist bir duygusal. Doğu’da olmayan bir büyüyü varmış gibi savunmalar yapan kompleksli bir aydın.
epey yazı var içinde, farklı bi bakış açısı, okunabilir
Teoman Bey, Türkiye olarak nasıl omurgasızlaştırılıp aciz bırakıldığımızın hikayesini yazmış. Akıcılık açısından yorsa da okumaya değer.
Teoman Hoca’nın Türklük denildiği zaman neyi işaret ettiğini ancak sabırla okuyup sonuna erişince anlayabiliyorsunuz. Evet Darül İslam’da yüksek kültür ürünü eserlerin verileceği anda bu sürecin akamete uğramasında kavşak noktasındaki kırılmanın ne olduğuna dair harika bir işaret. Bazı yerlerini tekrar tekrar okudum. Tekrarlı olarak dönüp okuyacağım kitaplar arasında olacak biiznillah.
Teoman Hocanın bilinç aşılamaya çalıştığı güzel eser.Okumanızı tavsiye ederim.