"Hava soğuk. Saçım kirden bir top yumağı. Gece karanlık. Havlum yok. Duşlar boş. Su muhtemelen soğuk, çok soğuk olmalı, Isıtma da yoktur şimdi. Sıra da yok. Bu saatte duş alsam, kesin hasta olurum. Kesin. Biliyorum canım... Hem eşyalarımı nereye koyacağım ki? Sabun mabun da yoktur şimdi. Taa çadırların orada var. Çantamda... Kim gidecek ki şimdi oraya? Boş ver, şimdi burada başıma gelebilecek en son şey hastalık zaten. Kirli kalalım canım, ne olacak ki? Kaşınmıyorum da. Karışmıyorum! Kaşınmamalıyım."
Bilhassa körfez savaşı zamanında çocuk olanların hep bir gazeteci olmak hayali olmuştur. Bu kitabı okurken o günleri hatırlayacaksınız. Tavsiye ederim.
İşte her ne koşulda olursa olsun savaşların ne kadar gereksiz ve hiçbir zaman da kazananının olmadığını gözler önüne seren bir anı kitabı…Bu kitabı diğer savaş yada gazeteci kitaplarından ayıran en önemli özelliği ise çok tartışılan ve üzerinde çok durulan bir konu olan “embedded gazeteceliği” ‘ nin ilk uygulanmış olması…Embedded gazetecilerin neler yaşadığı ve ne kadar objektif olabildiklerini görmenizi sağlayacak ve embedded gazeteciliğin sınırlılıkları hakkında size daha iyi fikir verebileceğini düşünüyorum…
Özdemir , aldığı özel izinle Amerikan 4. Piyade Tümeni’ne gazeteci olarak katılıp Irak’ın işgaline tanıklık etmiş. Yayımlanmasının üzerinden 17 yıldan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen daha yeni okuyabildim. Okurken kendimi , ülkesi yenilmez güçlerce işgale uğrayan mazlum Iraklılardan biri gibi hissettim. Yazar kitabı yazma sebebinin tarihe not düşmek olduğunu vurgulamış. Tartışmasız , bunu da çok başarılı bir şekilde gerçekleştirmiş. Bağdat’ın işgalinin ardından yaşanan kaos ve insanların çaresizlikleri çok çarpıcı aktarılmış. Okumanızı öneririm.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Bilhassa körfez savaşı zamanında çocuk olanların hep bir gazeteci olmak hayali olmuştur. Bu kitabı okurken o günleri hatırlayacaksınız. Tavsiye ederim.
Benim için güzel oldu.Tatlı bi vakit geçti okuyarak
İşte her ne koşulda olursa olsun savaşların ne kadar gereksiz ve hiçbir zaman da kazananının olmadığını gözler önüne seren bir anı kitabı…Bu kitabı diğer savaş yada gazeteci kitaplarından ayıran en önemli özelliği ise çok tartışılan ve üzerinde çok durulan bir konu olan “embedded gazeteceliği” ‘ nin ilk uygulanmış olması…Embedded gazetecilerin neler yaşadığı ve ne kadar objektif olabildiklerini görmenizi sağlayacak ve embedded gazeteciliğin sınırlılıkları hakkında size daha iyi fikir verebileceğini düşünüyorum…
Özdemir , aldığı özel izinle Amerikan 4. Piyade Tümeni’ne gazeteci olarak katılıp Irak’ın işgaline tanıklık etmiş. Yayımlanmasının üzerinden 17 yıldan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen daha yeni okuyabildim. Okurken kendimi , ülkesi yenilmez güçlerce işgale uğrayan mazlum Iraklılardan biri gibi hissettim. Yazar kitabı yazma sebebinin tarihe not düşmek olduğunu vurgulamış. Tartışmasız , bunu da çok başarılı bir şekilde gerçekleştirmiş. Bağdat’ın işgalinin ardından yaşanan kaos ve insanların çaresizlikleri çok çarpıcı aktarılmış. Okumanızı öneririm.