Bilindiği gibi Türkler İslamiyetten daha önce Hıristiyanlık, Musevilik ve Budizm gibi evrensel dinlerle tanışmışlardı. Bu tanışıklık ve misyonerlik faaliyetleri neticesinde geneli kapsamasa da bir takım grupların gerek siyaseten, gerek ihtiyaca binaen ilişkiye girilen dinleri benimsedikleri ortadadır. Bununla da kalmayıp, İslamiyeti seçtikten sonra, tahtını korumak, canını kurtarmak, yeniden güç ve itibar sahibi olmak maksadıyla veya gittikleri coğrafyadan geri dönemeyip din değiştirip Hıristiyanlığa girmiş olanlar da vardır.Dillerinde rastlana Arapça dini terimleri dikkate alarak Urumları üç şekilde izah edebiliriz.Bunlar önceden İslamiyeti kabul etmiş ve daha sonra çeşitli nedenlerle din değiştirmiş Türklerdir.Türkçenin etkisinde kaldıkları için ana dillerini unutmuş, dini terimleri de Müslüman Türklerden öğrenmiş Türk olmayan topluluklardır.Daha önce Hıristiyanlığı benimsemiş, Müslüman Türklerle birlikte yaşamaya başladıklarında da kendilerinden olmayan misyonerlerin terimlerini terk edip ırkdaşlarının terimlerini kullanan Türk topluluklardır.Kıpçakların, Anadolu Selçukluları ile bağlanan kollarıdır.MS. II-V. asırlar arası da ve daha sonra XIV. asırlara varıncaya kadar Süryani ve Yakubi misyonerleden Hıristiyanlığı öğreten Türklerin bakiyeleridir.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
çok değerli bir tarih araştırması . bu konu üniversite tezlerimden biriydi.çok işime yaradı diyebilirim