Oruç Beğ Tarihi'nin tenkidli metin neşri..Edirneli Oruç Beğ, Sultan II. Bayezid devri (1481-1512) tarih yazarlarındandır. Oruç Beğ, eski Osmanlı başkenti Edirne'de, olayları bir bir kaydeden titiz ve çalışkan bir tarihçidir.Oruç Beğ, eserini yazarken daha önce yazılmış bazı Osmanlı tarih kaynaklarını kullandı; ancak bu kaynaklardan edindiği bilgilere ravilerle, görgü şahitlerinin söylediklerini ve kendi gözlemlerini de ustaca ekleme becerisini gösterdi.Oruç Beğ; bilhassa Edirne ve çevresinde meydana gelen olayları, Rumeli'ye düzenlenen seferleri, "fırtına", "sel" ve "deprem" gibi tabii âfetleri, "yangınları" ve "salgın hastalıkları", "ay ve güneş tutulması" gibi astronomik olayları büyük bir titizlikle ve kronolojik ayrıntılarıyla kaydetti.Kemal Paşazade, Hoca Sadeddin ve Gelibolulu Mustafa Âlî gibi 16. yüzyılın âlim tarihçilerinin bazı bilgileri isim vermeden de olsa, onun eserinden doğrudan ya da dolaylı olarak almış olmaları Oruç Beğ'in eserinin güvenilirliğini gösterir.Edirne ağzını, dolayısıyla da Balkan Türkçesini kısmen kullanan Oruç Beğ'in eserindeki kelime hazinesi ve deyimler, eski Türk dili çalışmaları için zengin malzeme ihtiva eder.1288-1502 yılları arasındaki olayların tasvir edildiği Oruç Beğ'in bu tarih kaynağı, Osmanlı tarihi araştırmaları için ihmal edilmemesi gereken bir eserdir. Oruç Beğ Tarihi'nin, özellikle II. Bayezid devri ile ilgili kısmı haber ve kronoloji bakımından oldukça zengindir.
II. Beyazıt devri tarih yazarlarından Oruç Bey’in ilginç eseri. Konular öylesine yalın ve açık yazılmış ki, günümüzün sansürcü anlayışı ile kıyaslandığında şaşırmamak elden gelmiyor. Mesela Fatih’in İstanbul’u fethinden sonra İstanbul’un yeniçerilerce yağmalanması bir bir anlatılmış. Ele geçirilen başka yerlerde yapılan katliamlar tüm açıklığı ile anlatılmış. Halbuki günümüz tarihçileri bu olayları çok farklı anlatır.Tarih meraklıları için bulunmaz bir eser.Ancak kitap latin harflerine çevrilmiş fakat, günümüz Türkçesine sadeleştirilmemiş. İfadeler aynı orijinalliğini koruyor. Yavaş okunduğunda gayet anlaşılabilir olsa da uzun vadede sıkıcı gelebilir. Yine de içindeki bilgiler için sabredilmesini öneririm. Bu arada yayınevinden günümüz Türkçesine çevrilmiş hali ile de yayınlanmasını rica ediyorum.Kitaba Arap alfabesi ile yazılmış orijinal metin de konmuş. Kitabın yarısını bu orijinal metin oluşturuyor.Her haliyle tam bir kaynak eser.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Yalınlığıyla çok rahat okunabilir bir eser. Oruç Beğ’in yakın dönemlerde yaşaması ve bazı olaylara tanık olması eseri önemli kılıyor.
II. Beyazıt devri tarih yazarlarından Oruç Bey’in ilginç eseri. Konular öylesine yalın ve açık yazılmış ki, günümüzün sansürcü anlayışı ile kıyaslandığında şaşırmamak elden gelmiyor. Mesela Fatih’in İstanbul’u fethinden sonra İstanbul’un yeniçerilerce yağmalanması bir bir anlatılmış. Ele geçirilen başka yerlerde yapılan katliamlar tüm açıklığı ile anlatılmış. Halbuki günümüz tarihçileri bu olayları çok farklı anlatır.Tarih meraklıları için bulunmaz bir eser.Ancak kitap latin harflerine çevrilmiş fakat, günümüz Türkçesine sadeleştirilmemiş. İfadeler aynı orijinalliğini koruyor. Yavaş okunduğunda gayet anlaşılabilir olsa da uzun vadede sıkıcı gelebilir. Yine de içindeki bilgiler için sabredilmesini öneririm. Bu arada yayınevinden günümüz Türkçesine çevrilmiş hali ile de yayınlanmasını rica ediyorum.Kitaba Arap alfabesi ile yazılmış orijinal metin de konmuş. Kitabın yarısını bu orijinal metin oluşturuyor.Her haliyle tam bir kaynak eser.