Geçmişte kolera, kişisel hijyenin öneminin takdir edilmediği, çeşitli altyapı hizmetlerinin aksadığı veya hiç olmadığı toplumlarda salgınlar halinde görülerek büyük oranda insan kayıplarına yol açmıştır. 19 yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren sık sık kolera istilalarına maruz kalan Osmanlı topraklarında, özellikle 1892-1895 döneminde neredeyse hastalığın uğramadığı şehir kalmamış ve on binlerce insan bu hastalıktan dolayı hayatını kaybetmiştir. İstanbul ise bu dönemde iki ayrı salgın yaşanmıştır. İstanbul örneğinden (1892-1895) hareketle hazırlanan elinizdeki çalışma, Osmanlı devletinin kolera ile mücadelede aldığı tedbirleri, başvurduğu yolları, bu hastalığın tahribatını ve sosyal hayata yansımasını birinci elden arşiv kaynaklarına ve tarihi vesikalara dayanarak ortaya koymaktadır.
Kolera, eski zamanlarda ve bugün de gelişmemiş ülkelerde milyonlarca ölüme sebeb olmuştur. Başlıca sebebi kirli su ve kanalizasyon eksikliğidir. Kitap da görülüyor ki Osmanlı da kolera salgınlarına maruz kalmış. Aşının olmadığı, imkanların yetersiz kaldığı o zamanlarda binlerce kişi bu hastalıktan hayatını kaybetmiş. İlgi çekici bir kitap.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Salgın hastalıkların irdelenmesi ve bu alanda araştırma yapanlar açısından önemli bir kaynak. Salgınla muhatap olduğumuz şu günlerde mutlaka okunmalı.
Koleranın Osmanlı devletindeki etkileri ve ıslahı için çalışmaları yansıtan güzel bir doktora çalışması.
Koleranın Osmanlı üzerindeki toplumsal,dini ve askeri hayat üzerindeki etkilerini detaylı olarak anlatan güzel bir eser. Dili gayet çık ve anlaşılır.
Kolera, eski zamanlarda ve bugün de gelişmemiş ülkelerde milyonlarca ölüme sebeb olmuştur. Başlıca sebebi kirli su ve kanalizasyon eksikliğidir. Kitap da görülüyor ki Osmanlı da kolera salgınlarına maruz kalmış. Aşının olmadığı, imkanların yetersiz kaldığı o zamanlarda binlerce kişi bu hastalıktan hayatını kaybetmiş. İlgi çekici bir kitap.