1834 yılının sonlarına doğru bir Cumartesi akşamı Grisier’nin eskrim odasının bitişiğindeki küçük salonda toplanmıştık; kapı açılıp içeri Alfred de Nerval girdiğinde bir elimizde kılıç, ağzımızda puro, hocamızın ara ara destekleyici anekdotlarla bölünen bilge teorilerini dinliyorduk.Pauline gizli çekmeceleri olan bir eserdir. Dumas onları açmak için 17. yüzyıldan beri rağbette olan “gömülü roman” tekniğinden faydalanır. Bu teknik, sırayla anlatıcı olan karakterler sayesinde birbirine bağlanan, art arda anlatılar sistemine dayanır. Romancı bu işleyişi seçerek gizemlerin ve anlatılan tecrübelerin çeşitliliğinin adım adım keşfini harekete geçirir, bunlar en sonunda bilgece bir yöntemle birleşir. Romanda giriş niteliğindeki “1834 yılının sonlarına doğru” sözleriyle bir âna yerleştirilmiş üç anlatı art arda sıralanır. Kendini yazar ve anlatıcı olarak tanıtan Alexandre Dumas çerçeve anlatıyı yürütür ve doğrudan okura hitap ederek onunla bir sohbet başlatır...
Yine bir @klasikokurr tavsiyesi. Pauline’i dun bitirdim.gercekten su gibi aktı. Macera romanı olmasına rağmen beklenmedik bir duygu zenginliğine sahip. Kurgudaki geçişler, mekanlar, kişiler ve duyguları okumak o kadar zevkli ki, macera romanında olan acaba ne olacak şeklindeki merak duygusu bende ikinci planda kaldı. Yine müthiş bir öneri, yine cok begendim.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Dumas severler kaçırmamalı bence. Bu, ilk eserlerinden birisi ve sonraki macera romanlarının da habercisidir.
Yine bir @klasikokurr tavsiyesi. Pauline’i dun bitirdim.gercekten su gibi aktı. Macera romanı olmasına rağmen beklenmedik bir duygu zenginliğine sahip. Kurgudaki geçişler, mekanlar, kişiler ve duyguları okumak o kadar zevkli ki, macera romanında olan acaba ne olacak şeklindeki merak duygusu bende ikinci planda kaldı. Yine müthiş bir öneri, yine cok begendim.