Hiçbir şehir yoktur ki, "Dünya Başkenti" ifadesini, tarihi derinliği ve zenginliğiyle Eminönü kadar hak etsin. İstanbul'un merkez ilçesi kabul edilen Eminönü sınırları, son arkeolojik kazılardan anlaşılacağı üzere Konstantin'in kurduğu ilk şehrin sınırlarıyla da paralellik taşıyor. Yönetme şerefine ulaştığım şehir, yer altındaki ve üstündeki zenginlikleriyle Dünya'nın gıpta ettiği bir insanlık mirasıdır.Ayasofya gibi tarihin en muhteşem mimari eserini içinde barındıran Eminönü, yine hemen yakınındaki mütevazi Milion anıtının anlatımıyla aslında "Dünyanın başlangıç noktasıdır." Dışardan bir bakışla çok küçük ama içerden hissedişle kavranamaz bir büyüklüğün merkezi olan şehrimiz, kurulduğu 3. asırdan itibaren Eminönü İmparatorluğu'dur.Elinizdeki kitabı hazırlayan hocalarımızdan değerli tarihçimiz Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın ifadesiyle; "İnsanoğluna 1500 yıl içinde ne yaptınız diye sorulsa; Dünyanın başkenti bu şehirdi, üstünde görünenlere bakın yeter" demek gerekir. Bu öylesine bir hakikat ki; Sinan'ın muhteşem eseri Süleymaniye Camii, Dünya'nın ilk alışveriş merkezi Kapalıçarşı, gökyüzüne uzanan minareleriyle Sultanahmet Camii, Dünya'nın yönetildiği ve Mukaddes Emanetlerin sergilendiği Topkapı Sarayı, Anadolu'nun, Ortadoğu'nun ve Ön Asya'nın tarihi zenginliği Arkeoloji Müzesi, Roma'nın görkemi Hipodrom, efsaneleri ve gizemiyle Çemberlitaş ilk akla gelenler arasında yer alıyor.İstanbul ve dolayısıyla Eminönü, sadece tarihi zenginliğive anıt eserlerinin muhteşemliğiyle imrenilen bir şehir değildir. Bu zengiliği tamamlayan topografyası ve görenleri hayran bırakan doğan güzelliğiyle de yüzyıllarca konuşulmuştur. Günümüzde tarihi yarımada olarak nitelendirilen bölge; Haliç, Boğaz ve Marmara ile çevrelenmiştir. Denizle iç içe geçen Eminönü, her geçengün büyüyen ve genişleyen İstanbul'un kalbi olmayı sürdürmektedir.-Nevzat Er, Eminönü Belediye Başkanı-(Kitabın İçinden)
Kitap Yorumları - (0 Yorum)