Amerikalı gazeteci Michael Sheridan,Şanghay’daki bir gece kulübünde tanıştığı Beyaz Rus mülteciyi kurtarmak için Whangpoa Nehri’nin karanlık sularına atlar.Anastasia Romanov,aynı adı taşıyan ve Bolşevik Devrimcilerin vahşi katliamından sağ kurtulduğu rivayet olunan prensesle olağanüstü benzerlikler taşımaktadır.Son Rus Çarı’nın küçük kızı,esrarengiz akıbeti ile en çok konuşulan konulardan biridir.Fakat Michael’in Anastasia’sı hafızasını kaybetmiştir ve hayatının ancak son bir yılını hatırlamaktadır.
naşide gökbudak’ın perina adlı romanını okuduktan sonra anastasia’nın hayatından çok etkilendiğimden dolayı bu kitabıda okudum ..hiç sıkılmadan okunabilecek bir kitap tavsiye ederim..
Doğruyu söylemek gerekirse Anastasia’yla ilk tanışmam herhalde babamın beni ona sık sık benzetmesiyle olmuştur. Neden benzettiğini tam anlayamamıştım.:) Ve bu konudaki kaynaklar ya saf spekülasyondan,ya da sadece uydurma öykülerden ibaretti. Bu kitabı uzun süredir almayı düşünüyordum,fakat elime ancak bugün geçebildi ve bir an onu bırakmayarak neredeyse soluksuz okudum:) Sürükleyici bir kitap,ayrıca gerçek olaylara hafif imalarda bulunmuş. Tabii gerisinin roman olduğunu anlamak çok zor değil…Gene de o dönemin meşhur sorusu “acaba” yı zihnime takan kitap. Hep merak ettiğim bir şey vardı,o da,neden diğerleri değil de onun kurtulmuş olduğuna insanlar bu kadar inandılar diye..Sorumun cevabını aldığımı düşünüyorum:) Eğer sadece gerçeklerle ilgilenmiyorsanız ve hatırat+romanlardan hoşlanıyorsanız kesinlikle tavsiye ederim…
Bir solukta okunası bir roman. Prenses Anastasia ve yaşadıkları zihninizde hayatınızdan bir kare gibi canlanacak kitabı okurken okumayanlar için kitabı okuyacak olmak büyük bir şans keşke ben de okumasaydım da yeniden okuma gibi bir şansım olsaydı.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
naşide gökbudak’ın perina adlı romanını okuduktan sonra anastasia’nın hayatından çok etkilendiğimden dolayı bu kitabıda okudum ..hiç sıkılmadan okunabilecek bir kitap tavsiye ederim..
Doğruyu söylemek gerekirse Anastasia’yla ilk tanışmam herhalde babamın beni ona sık sık benzetmesiyle olmuştur. Neden benzettiğini tam anlayamamıştım.:) Ve bu konudaki kaynaklar ya saf spekülasyondan,ya da sadece uydurma öykülerden ibaretti. Bu kitabı uzun süredir almayı düşünüyordum,fakat elime ancak bugün geçebildi ve bir an onu bırakmayarak neredeyse soluksuz okudum:) Sürükleyici bir kitap,ayrıca gerçek olaylara hafif imalarda bulunmuş. Tabii gerisinin roman olduğunu anlamak çok zor değil…Gene de o dönemin meşhur sorusu “acaba” yı zihnime takan kitap. Hep merak ettiğim bir şey vardı,o da,neden diğerleri değil de onun kurtulmuş olduğuna insanlar bu kadar inandılar diye..Sorumun cevabını aldığımı düşünüyorum:) Eğer sadece gerçeklerle ilgilenmiyorsanız ve hatırat+romanlardan hoşlanıyorsanız kesinlikle tavsiye ederim…
Tavsiye ederim etkileyici kitabı bulursam birkez daha okuyacağım
Aynı öykünün hem kadının hem erkeğin gözünden anlatılması, algı farklarını o kadar güzel gözler önüne seriyor ki…
Bir solukta okunası bir roman. Prenses Anastasia ve yaşadıkları zihninizde hayatınızdan bir kare gibi canlanacak kitabı okurken okumayanlar için kitabı okuyacak olmak büyük bir şans keşke ben de okumasaydım da yeniden okuma gibi bir şansım olsaydı.