“Yeniçeriler kapıyı zorlarken” düşler üstüne düşüncelere dalan Uzun İhsan Efendi, kapı kırıldığında klasik ama hep yeni kalabilen sonuca ulaşmak üzeredir: “Dünya bir düştür. Evet, dünya... Ah! Evet, dünya bir masaldır.” Kendini saran dünyayı düşleyen bir haritacının, düşlerinden devşirdiklerini döktüğü Puslu Kıtalar Atlası adlı kitap oğlunun eline geçtiğinde onu kendisinin bile tahmin edemeyeceği maceralara sürükler, oysa yaşayacakları elindeki kitaba çoktan yazılmıştır.Geçmiş üzerine, dünya hali üzerine, düşler ve “puslu kıtalar” üzerine bir roman. Hulki Aktunç’un önsözüyle...
Hemen hemen her okurun tavsiye ettiği bir eser olduğu için alıp okumuştum. Yazarın dilini ve işlediği konuyu beğendim. Kitap bazı noktalarda sıksa da genel olarak akıcı bir dil olmuş.
Bir varmış bir yokmuş gibi bir anlatımla başlayıp karakterleri birbirine ustaca bağlayan ama bunu felsefi bir fikir iskeletinde ustaca Ören bir yazar ve okuması keyifli bir kitap.. yazarın diğer kitaplarını da merak ediyorum .. ne zamandır elime kitap alıp yarıda bırakan bir türlü tamamlayamayan bana çok güzel bir seçim oldu.. yoğun iş temposunda iki günde keyifle okudum
Bu kitap hakkında hissettiklerimi ya da kitabın bana hissettirdiklerini anlatabilmeme imkan yok. Rendekar “Düşünüyorum öyleyse varım diyordu oysa ben düşündüğüm için sizler varsınız”,” sizler benim zihnimdeki düşüncelerden ibaretsiniz.” bu cümleler üzerine düşünecek çok şey var. kitap bittikten sonra derin bir sorgulama bulanıklığı ile birlikte tuhaf bir huzur hissi uyanıyor.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
türk edebiyatının nadide kitaplarından kesinlikle çok değerli bir yazar ihsan oktay anar
Hemen hemen her okurun tavsiye ettiği bir eser olduğu için alıp okumuştum. Yazarın dilini ve işlediği konuyu beğendim. Kitap bazı noktalarda sıksa da genel olarak akıcı bir dil olmuş.
Bir varmış bir yokmuş gibi bir anlatımla başlayıp karakterleri birbirine ustaca bağlayan ama bunu felsefi bir fikir iskeletinde ustaca Ören bir yazar ve okuması keyifli bir kitap.. yazarın diğer kitaplarını da merak ediyorum .. ne zamandır elime kitap alıp yarıda bırakan bir türlü tamamlayamayan bana çok güzel bir seçim oldu.. yoğun iş temposunda iki günde keyifle okudum
Bu ne biçim bir roman deyip kitabı bir kenara da koyabilirsiniz, kendinizi romanın olay akışına kaptırıp çok farklı bir lezzette alabilirsiniz.
Bu kitap hakkında hissettiklerimi ya da kitabın bana hissettirdiklerini anlatabilmeme imkan yok. Rendekar “Düşünüyorum öyleyse varım diyordu oysa ben düşündüğüm için sizler varsınız”,” sizler benim zihnimdeki düşüncelerden ibaretsiniz.” bu cümleler üzerine düşünecek çok şey var. kitap bittikten sonra derin bir sorgulama bulanıklığı ile birlikte tuhaf bir huzur hissi uyanıyor.