Portekizli şair Fernando Pessoa (1888-1935), 'başlıbaşına edebiyat olma' isteğiyle yer etti dünya edebiyatında. Pessoa, kendi adından başka, Alberto Caiero, Alvaro de Campos, Bernardo Soares, Ricardo Reis gibi adlarla da imzaladı yapıtlarını. Bunlar birer takma ad değil, yaşam öyküsüne, hırslara, arzulara edebiyat görüşüne, şiir duruşuna sahip kimliklerdi. 'Ben yazılacak bir romanın kahramanıyım' dien Pessoa'nın sezgisi birkaç romanda doğrulandı; Portekiz'in dev romancısı Jose Saramago da Pessoa'nın sözüne uydu: Pessoa'yı kendisi, tıpkısı, başkası, ayrısı, aynası olan Ricardo Reis'le buluşturdu. 1936 yılında, Avrupa'nın çalkalandığı, Almanya'da Hitler'in, Portekiz'de Salazar'ın yükselişe geçtiği bir dönemde, Ricardo Reis, Fernando Pessoa'nın öldüğünü bildiren bir telgraf alınca on altı yıl sonra Portekiz'e dönmeye karar verir. Krallık yanlısı Ricardo Reis'in bıraktığından çok farklıdır Portekiz; burada karşılaştığı insanlar, ölü Pessoa'yla sohbetleri onda soru işaretleri uyandırır; politik düşünceleri ve insanlar hakkındaki yargıları giderek sarsılır: Kendi varlığı, dünyaya dair bütün bilinenlerin, her an yeni baştan tanımlanabileceğinin kanıtıdır zaten. Bu roman için Jose Saramago şöyle söylüyor: "Ricardo Reis'in Öldüğü Yıl, başka bir hayatın, bir yalanın varolmasını mümkün kılıyor, dolayısıyla başka bir gerçeklik, başka bir maske de varolabilir."
Ricardo Reis kişinin ortama ve duruma göre kendisinden başkası olabileceği tezinden hareketle kurgulanmış bir roman. Ricardo Reis de zaten Fernando Pessoa’dan başkası değil!
Dili çok fazla akıcı olmayan nobel ödüllü bir roman.Uzun yıllar ayrı yaşadığı ülkesine geri dönen Ricardo reisin,alışmakta zorlandığı otel hayatını anlatmakla başlayan,daha sonra dönüş sebebi olan Şair arkadaşı F.pescoa nin hayaletinle girdiği diyaloglar,kendi prensip ve bakış açısına uymayan bir kadınla yaşadığı cinsellik agırlıklı ilişki ile kendinden yaşça küçük bir kıza duydugu aşk ile devamlı bocalayan,prensipleri ile değişen dünya arasında kalan,ketum bir sanatçının hayatının son dönemlerinde kimligini sorguladığı uzun betimlemelerle anlatılan bir roman.Belki ortayaş üzerindeki her erkeğin hayatında olup bitenlern yansıması.
Portekizli Şair Pessoa, Portekiz halkı için çok önemli bir şair. Öyleki sokaklar, dükkanlarda onun fotoğrafları ile süslenmiş mekanlar veya eşyalar bulabilirsiniz. Jose Saramago da şairden öylesine etkilenmiş ki kitapta iki karakter de bazen içiçe geçmiş bir şekilde..”İnsanı iki kez anlatan yüzeydir ayna. Derin bir uzay yaratıp sonra onu inlar eder, hiçbirşeyin gerçek olmadığı basit bir yansıma, belki tek gerçek kişilerin ve nesnelerin yüzeysel ve dilsiz yansısıdr, bir göle eğilen ağaç, orada kendini arayan bir yüz. Ağacın ya da yüzün görüntüsü gölü ne bozar ne değiştirir ne de ona dokunur. Hiçlik biraz da sürdürebilmektir” diye akıp giden bir bölümünde Ricardo Reis aynada kendi sesini Pessoa’dan duymaktadır bence..Körlükten sonraki en güzel romanlarından biri Saramago’nun..
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Ricardo Reis kişinin ortama ve duruma göre kendisinden başkası olabileceği tezinden hareketle kurgulanmış bir roman. Ricardo Reis de zaten Fernando Pessoa’dan başkası değil!
Çok ağır ilerleyen bir kitap. Ama Jose Saramago sevenlerin bu kitabı okumasını tavsiye ederim. Yine her zamanki gibi “insan”ı çok güzel anlatmış.
Dili çok fazla akıcı olmayan nobel ödüllü bir roman.Uzun yıllar ayrı yaşadığı ülkesine geri dönen Ricardo reisin,alışmakta zorlandığı otel hayatını anlatmakla başlayan,daha sonra dönüş sebebi olan Şair arkadaşı F.pescoa nin hayaletinle girdiği diyaloglar,kendi prensip ve bakış açısına uymayan bir kadınla yaşadığı cinsellik agırlıklı ilişki ile kendinden yaşça küçük bir kıza duydugu aşk ile devamlı bocalayan,prensipleri ile değişen dünya arasında kalan,ketum bir sanatçının hayatının son dönemlerinde kimligini sorguladığı uzun betimlemelerle anlatılan bir roman.Belki ortayaş üzerindeki her erkeğin hayatında olup bitenlern yansıması.
Portekizli Şair Pessoa, Portekiz halkı için çok önemli bir şair. Öyleki sokaklar, dükkanlarda onun fotoğrafları ile süslenmiş mekanlar veya eşyalar bulabilirsiniz. Jose Saramago da şairden öylesine etkilenmiş ki kitapta iki karakter de bazen içiçe geçmiş bir şekilde..”İnsanı iki kez anlatan yüzeydir ayna. Derin bir uzay yaratıp sonra onu inlar eder, hiçbirşeyin gerçek olmadığı basit bir yansıma, belki tek gerçek kişilerin ve nesnelerin yüzeysel ve dilsiz yansısıdr, bir göle eğilen ağaç, orada kendini arayan bir yüz. Ağacın ya da yüzün görüntüsü gölü ne bozar ne değiştirir ne de ona dokunur. Hiçlik biraz da sürdürebilmektir” diye akıp giden bir bölümünde Ricardo Reis aynada kendi sesini Pessoa’dan duymaktadır bence..Körlükten sonraki en güzel romanlarından biri Saramago’nun..