Kişisel bir dramın ve öykünün toplumsal dramlar ve öykülerle bütünleştiği bir anlatı, bir tanıklık, hesaplaşma... Betimleyici, açıklayıcı, eleştirel bir tanıklık aynı zamanda... Bir yazarın, insanın, geleneksel olandan-tradisyondan-koparak modern olana, gökkuşağının dünyasına uzanan yolculuğunun öyküsü, sözün dünyasından yazının dünyasına uzanan bir yolculuk...Mehmed Uzun, Türkçe kaleme aldığı ilk anlatı olan Ruhun Gökkuşağı'nda Urfa'dan İsveç'e, cezaevinden yazarlığa, yerelden evrensele ulaşan kendi kişisel öyküsünü, son derece samimi, edebi ve entelektüel bir üslupla anlatıyor.Mehmed Uzun'un "silahı", bilindiği gibi kelimeler, ancak bunlar dil ustasının değer yargılarından süzülmüş, ses ve anlam ve en önemlisi "söylenmemiş" olanın altyazısı olarak ifadelendirilmiş kelimeler....İngmar Björkstein
ruh halinin düştüğü mezarliktan kurtuluşu,imkansızı başarması ve kaybolan yasaklanan geçmişini dilini gun yüzüne cikarmasi ve verdiği emek ve mucadele..
Sürgün, bir mezarlıktır der W.Gombrowicz, işte bir sürgün anlatısı, sürgünde yok edilmeye çalışılan değerlerin ısrarla varolma mücadelesi ve kalemin gücüyle manifestosu… M.Uzun’un edebi kişiliğinin yanında oluşturduğu romanları sürgünde, ne zorluklarla ürettiğini herkesin anlaması lazım, bu yüzden bu romanı herkese öneriyorum…
Sürgünde olan bir beden ama sürgün edilemeyen özlemler ve duygular.Bence kendini eksik anlatmış bu cevhere dair anlatılacak çok daha fazla şey olduğuna inanıyorum.
Kaçak yada sürgün denilebilecek , ırkına sahip çıkan ama çok da ırkçı olmayan , sorgulayan bir yazarın otobiyografisiyle iç içe geçen tanıdık olaylar, tanıdık sorunlar biraz akıcı biraz durgun bir anlatımla kitapta yer alıyor.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Son bir kitabı kaldı yazarın diğer kitaplarını okumuştum, hepsi birbirinden güzel
ruh halinin düştüğü mezarliktan kurtuluşu,imkansızı başarması ve kaybolan yasaklanan geçmişini dilini gun yüzüne cikarmasi ve verdiği emek ve mucadele..
Sürgün, bir mezarlıktır der W.Gombrowicz, işte bir sürgün anlatısı, sürgünde yok edilmeye çalışılan değerlerin ısrarla varolma mücadelesi ve kalemin gücüyle manifestosu… M.Uzun’un edebi kişiliğinin yanında oluşturduğu romanları sürgünde, ne zorluklarla ürettiğini herkesin anlaması lazım, bu yüzden bu romanı herkese öneriyorum…
Sürgünde olan bir beden ama sürgün edilemeyen özlemler ve duygular.Bence kendini eksik anlatmış bu cevhere dair anlatılacak çok daha fazla şey olduğuna inanıyorum.
Kaçak yada sürgün denilebilecek , ırkına sahip çıkan ama çok da ırkçı olmayan , sorgulayan bir yazarın otobiyografisiyle iç içe geçen tanıdık olaylar, tanıdık sorunlar biraz akıcı biraz durgun bir anlatımla kitapta yer alıyor.