"Kısa metin" ya da "kıpkısa öykü"yü ilk deneyen yazarlarımızdan Refik Algan, yirmi yıllık suskunluğunu Saat Kulesi'yle bozuyor. Yazarın, her birinin içinde bir roman zembereği kurulu, şair duyarlığıyla yazılmış metinleri Selim İleri'nin deyimiyle, "Çok ince, gizli bir 'humour' duygusu" taşıyor.
“Kısa Metinler” ve “Saat Kulesi” başlıkları altında iki bölüm halinde, yirmi dokuz öykünün yer aldığı kitabı severek okudum. “Ahşap Evin Sokak Kapısındaki Delik”, “Mısır Püskülü”, “Bir Yılbaşı Hikâyesi: Suzan” ve “Turunçlar ve Kocaman Lahanalar” hikâyeleri güzel.
inanılmaz derinlikleri olan ve akılalmaz anlatım teknikleri. Her kısa metin ayrı bir mermi gibi okuyucunun zihninin derinliklerine doğru ilerliyor. Yazarın anlatmak istediklerini adeta anlatmadan anlatması muhteşem. ve bu kadar olağanüstü bir eserin bu kadar kötü bir kapak seçimini anlamak da mümkün değil
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
“Kısa Metinler” ve “Saat Kulesi” başlıkları altında iki bölüm halinde, yirmi dokuz öykünün yer aldığı kitabı severek okudum. “Ahşap Evin Sokak Kapısındaki Delik”, “Mısır Püskülü”, “Bir Yılbaşı Hikâyesi: Suzan” ve “Turunçlar ve Kocaman Lahanalar” hikâyeleri güzel.
Kısa hikayeler, uzun ve anılardan yola çıkarak kurgulanmış hikayeler var kitapta. İnsanı sıkmyor ve okurken -çoğu hikayede- ‘hayat’ dedirtebiliyor.
inanılmaz derinlikleri olan ve akılalmaz anlatım teknikleri. Her kısa metin ayrı bir mermi gibi okuyucunun zihninin derinliklerine doğru ilerliyor. Yazarın anlatmak istediklerini adeta anlatmadan anlatması muhteşem. ve bu kadar olağanüstü bir eserin bu kadar kötü bir kapak seçimini anlamak da mümkün değil