Saatler Susunca Herkesin Hayatında Ruhundaki Saatlerin Sustuğu Bir An Var
Tanıtım Bülteni
Evliliğe, aşka, zaman kavramına, resim sanatına, dine, siyasete ve mizaha rengârenk bir bakış...Hayat gülerken güzel ama herkesin hayatında ruhundaki saatlerin sustuğu bir an var. Akrebin kıskacı o ana değdiğinde, ne yapabileceksiniz? “Şu yeryüzünde yaşayan hatta yaşamayıp sadece nefes alıp veren tek bir insanoğlu var mıdır acaba benim hikâyemi dinlesin de aklı karışıp ne yapacağını bilemez hale gelmesin. Üzülmesin, hüzünlenmesin ve kendini tutamayıp yüksek sesle helâl olsun diye bağırmasın.Her şeye rağmen ve yine de aranızdan birkaç altın yürek sahibi çıkar da belki dinler elemli ruhumun hüzünlü şarkısını diye anlatacağım bu anlaşılması zor mantık almaz hikâyeyi, bütün olup biteni, hiçbir şey eklemeden ve hiçbir şeyi çıkarmadan. Aklımın başıma gelir gibi olduğu o andan başlayalım isterseniz. Güzel bir eylül sabahıydı. Her sabahki gibi gözlerimi açıp tavana baktığım ilk anda yeni güne uyanmaktan gayet mutluydum. Yaklaşık iki üç dakika içinde beynime hücum eden rahatsızlık verici bazı gerçekler eşliğinde boynumu yanımda yatmakta olan kara kuru çelimsiz çirkin şeye çevirinceye kadar. Uğruna güzeller güzeli sevgililerimi terk ettiğim ve sonra koluma takarak gönüllü olarak (silahlı tehdit yoktu gerçekten) nikâh masasına oturttuğum yetmezmiş gibi dün gece kızlıktan kadınlığa geçebilmesi için var gücümle çabaladığım zavallı yaratık, hayatından memnun nefesler alıp vererek uzanmış uyuyordu; işgal altına aldığı yatağımda. Daha korkuncu! Ben bu işgalin ömür boyu süreceğini hâlâ idrak edebilmiş değildim…”
Kitap Yorumları - (0 Yorum)