Ancak sevgi dolu bireylerin hayat sürdüğü ailelerde yaşayanlar, bahara beste yapan kuşların dinginlik veren şarkısını duyabilirler.Birbirlerini yiyip bitiren yorgun bedenlerin ve ölgün ruhların yaşadığı evlerse mezarlıktan farksızdır. Hayatın geri kalanını güzelce yaşamak, onlar için neredeyse imkânsızdır. Geçmişte yaşadıkları, bir türlü peşlerini bırakmaz. Oysa hayat, kavgaya zaman ayıramayacak kadar kısadır.Rayları şaşırmadan izleyen ve lokomotifi doğru yöneten makinistlere ne kadar çok ihtiyaç var! Çünkü çağımızın makas değiştirttiği trenler, arzu edilen istasyonlara gitmek yerine bir bilinmeze doğru geçip gidiyor. Bu geliş gidişlerin her birinin iz bırakmış hikâyeleri var. Hayatın akışı içinde kavuşmalar, sevinçler, mutluluklar, ayrılıklar, hüzünler ve acılar gizlidir her zaman.Gelmek ve gitmek... Yaşantının özeti. Birine göre giden, diğerince gelendir. Ama keşke şu kısacık hayatın gerçek anlamını bilerek yaşayabilse insan! O zaman her şey çok daha farklı olur. Bu dünyada önemli olan; insan olabilmek, insan kalabilmek ve insan olarak ölebilmektir.Gerisi boş.
Gayet güzel bir biçimde anlatılan eser, eski ege çevresinde geçiyor. Yazar bu kitapta ana konusu bir annenin oğlunu kaybetmesi üzerine çektiği acıları ve onun hayatını anlatıyor fakat kitapta gizli ve asıl anlatılmak istenen geçmişten günümüze Türkiye’nin ne hale geldiğidir. Çok beğendim okumanızı tavsiye ederim.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Kitabın yaklaşık 30 sayfası yok maalesef:(
Gayet güzel bir biçimde anlatılan eser, eski ege çevresinde geçiyor. Yazar bu kitapta ana konusu bir annenin oğlunu kaybetmesi üzerine çektiği acıları ve onun hayatını anlatıyor fakat kitapta gizli ve asıl anlatılmak istenen geçmişten günümüze Türkiye’nin ne hale geldiğidir. Çok beğendim okumanızı tavsiye ederim.