Edebali Türbesi, Bilecik’te bir tepenin üstündedir. Bu türbeyi çok kişi ziyaret etmektedir. Ziyaretçilerden gönül gözü açık olanların, zihinleri berrak olanların içine şu sözler aksetmektedir:“Ahmet Yesevî midir, Horasan erenlerinden biri midir?Edebali midir, Dursun Fakih midir, Kumral Abdal mıdır?Hacı Bektaş Velî midir, Sarı Saltuk mudur?Ahî Evren midir, Mevlana mıdır, yoksa Yunus Emre midir?Bir eren şunları söylemektedir:‘Erenler o kişilerdir ki görüldükleri zaman Allah akla gelir.’Öylelerini gördüğünüz zaman eteklerinden tutun.Gönüllerine girmeye çalışın.Onların gönüllerine Allah’ın nurları tecelli eder.Kendini fethedemeyen bir şey fethedemez.Onlarla kendinizi fethedin.Nefsini bilmeyen Rabbini bilemez. Onlarla nefsinizi bilin.‘Padişah konmaz saraya hane mamur olmayınca’ denilmektedir.Onlarla gönül hanenizi mamur edin.Ancak Allah’ın Didarını, Cemalini açtığı haneler, gönüller mamur olur.
Kitabın ilk sayfalarında dili biraz hafif gelebilir ancak ilerleyen sayfalarda bu durum normale dönmektedir. Direkt Edebali’den ziyade Osmanlı’nın kuruluşunu anlatmaktadır. Edebali hakkında derinlemesine bilgi beklentisi olanlar hayal kırıklığına uğrayabilir. Ama her şeye rağmen okunması gereken bir kitap.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Basit bir kitap kattığı fazla birşey yok.
Ertuğrul gaziyi çok iyi biliyorsanız size çok bişey katmaz ve kitap biraz ağır gidiyor
Roman tadında Osmanlı Devletinin kuruluşunu büyük alim Şeyh Edebali çerçevesinde anlatma gayretli bir çalışma. Çok fazla bir edebi yön beklemeyin.
çok basit bir dille yazılmış eh işte
Kitabın ilk sayfalarında dili biraz hafif gelebilir ancak ilerleyen sayfalarda bu durum normale dönmektedir. Direkt Edebali’den ziyade Osmanlı’nın kuruluşunu anlatmaktadır. Edebali hakkında derinlemesine bilgi beklentisi olanlar hayal kırıklığına uğrayabilir. Ama her şeye rağmen okunması gereken bir kitap.