"Neden? Diye sordu insan. Niçin, nasıl diye ekledi. Başka hiçbir canlının bu soruları sormadığını biliyordu. O halde bu soruları sormak görevi kendisinindi. Çünkü doğa, insan beyninde mükemmeli bulmuştu. En önemli soru olan canlılığa takıldı beyni. Beyninin korteks denilen üst bölümünün diğer canlılarda olmadığını düşündü. O halde insan olarak beni konuşmaya, düşünmeye, felsefe yapmaya, sorular sormaya beynimin bu bölümü yöneltiyor, dedi; acaka üst beynim olmasa ben arayış içinde olur muydum?Bilgi, sezgi ve takıntılarımı oluşturan sevgili danışanlarıma, başta Şermin ve Erdoğan yenice olmak üzere Sistem Yayıncılığın tüm çalışanlarına, edötürüm Seda Toksoy'a kitaplarımı yazarken daktilodan bilgisayar aşamasına geçmemi sağlayan sevgili Ertan Gencer'e, baba, oğul ve kutsal ruh üçgenini tamamlayan sevgili oğullarım Aral ve Artun'a bana verdikleri yazma şevki için teşekkür ederim.
Okumadan önce sadece psikiyatri ile ilgilenenlerin okuyabileceği konuda olduğunu düşünmüştüm. Oysa okuyunca, herkesin kendini ve çevresindekileri tanımak ve iç huzurunu bulmak için okuması şart olan kitaplar olduğunu düşündüm. Yazarın diğer bir kitabı ise PSİKOESTETİK Kitapta herkesin anlayabileceği dilde, kişilerin davranış ve düşünceleri ile, huzursuzluklarının ve hatta fiziksel hastalıklarının altında yatan asıl nedenler anlatılmakta ve bilgiler verilmekte. Büyük devletlerin medya aracılığı ile kurduğu beyin tuzakları da mevcut. iyi okumalar
Bilginin iki büyük kapısı: Analitik düşünce ve sezgiler yada Nusret Kaya’nın diliyle ifade edecek olursak üst beyin ve alt beyin. Üst beyin egemenliğindeki çağımızda alt beyinin en değerli arğamanı olan sezgiler pek de geçer akçe sayılmıyor. Oysa insanı tanrısıyla buluşturan aşkın deneyimlerin, yaratıcılığın, sanatın kaynağı ve beşiği burası. Bu kadarla da kalmıyor… Gerisini merak edenler, buyursunlar, okumaya. İyi okumalar…
Kitabın en etkileyici mesajını Nusret KKaya şu sözleriyle iletiyor:“Bireysel egonun doyum basamaklarına takılmayarak toplumsallaşma sürecine girebilen herkes bence bir bilim adamıdır.Dolayısıyla bilim adamı olmak için illa bir üniversite üyesi olmak gerekmiyor.SOSYALLEŞEBİLEN VE SESİNİ TOPLUMA DUYURABİLEN İYİ BEYİNLER KENDİ ALANLARINDA BİR BİLİM ADIMIDIRLAR.BİLİMİN SESİ ÜST BEYNİN DÜŞÜNCE ÜRÜNÜN SESİDİR.BİLİMİN SESİ DÜŞÜNEN İNSANIN SESİDİR.”Bu kitabın da yazarın diğer kitapları gibi ilgiyle okunmasını öneriyorum.Önyargılarımızın tuzakları ile hepimize çok abartılı gelen bu sözlerin ne demek istediğini aynı yazarın “İyileşme Kitabı” adlı eserini okuyunca daha iyi anlıyoruz.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Okumadan önce sadece psikiyatri ile ilgilenenlerin okuyabileceği konuda olduğunu düşünmüştüm. Oysa okuyunca, herkesin kendini ve çevresindekileri tanımak ve iç huzurunu bulmak için okuması şart olan kitaplar olduğunu düşündüm. Yazarın diğer bir kitabı ise PSİKOESTETİK Kitapta herkesin anlayabileceği dilde, kişilerin davranış ve düşünceleri ile, huzursuzluklarının ve hatta fiziksel hastalıklarının altında yatan asıl nedenler anlatılmakta ve bilgiler verilmekte. Büyük devletlerin medya aracılığı ile kurduğu beyin tuzakları da mevcut. iyi okumalar
Bilginin iki büyük kapısı: Analitik düşünce ve sezgiler yada Nusret Kaya’nın diliyle ifade edecek olursak üst beyin ve alt beyin. Üst beyin egemenliğindeki çağımızda alt beyinin en değerli arğamanı olan sezgiler pek de geçer akçe sayılmıyor. Oysa insanı tanrısıyla buluşturan aşkın deneyimlerin, yaratıcılığın, sanatın kaynağı ve beşiği burası. Bu kadarla da kalmıyor… Gerisini merak edenler, buyursunlar, okumaya. İyi okumalar…
Kitabın en etkileyici mesajını Nusret KKaya şu sözleriyle iletiyor:“Bireysel egonun doyum basamaklarına takılmayarak toplumsallaşma sürecine girebilen herkes bence bir bilim adamıdır.Dolayısıyla bilim adamı olmak için illa bir üniversite üyesi olmak gerekmiyor.SOSYALLEŞEBİLEN VE SESİNİ TOPLUMA DUYURABİLEN İYİ BEYİNLER KENDİ ALANLARINDA BİR BİLİM ADIMIDIRLAR.BİLİMİN SESİ ÜST BEYNİN DÜŞÜNCE ÜRÜNÜN SESİDİR.BİLİMİN SESİ DÜŞÜNEN İNSANIN SESİDİR.”Bu kitabın da yazarın diğer kitapları gibi ilgiyle okunmasını öneriyorum.Önyargılarımızın tuzakları ile hepimize çok abartılı gelen bu sözlerin ne demek istediğini aynı yazarın “İyileşme Kitabı” adlı eserini okuyunca daha iyi anlıyoruz.