Şiddetle dolu bir toplum inşa ettik ve insanlar olarak şiddet doluyuz; içinde yaşadığımız çevre ve kültür bizim çabalarımızın, mücadelemizin, ıstırabımızın, korkunç vahşiliğimizin bir sonucudur. Bu yüzden en önemli soru şudur: insanın içindeki bu muazzam şiddetin sona ermesi mümkün müdür?
Şiddetliyiz. Varoluş boyunca insanlık şiddetle dolu oldu ve halen de öyledir. Bir insan evladı olarak şunun iç yüzünü anlamak istiyorum. Bu şiddet nasıl aşılabilir, bu şiddetin ötesine nasıl geçilebilir? Ne yapmalıyım? Şiddetin şu dünyada neler yaptığını, ilişkinin her türünü nasıl da yok ettiğini, kişide ne gibi derin ıstıraplara, perişanlığa neden olduğu görüyorum—tüm bunları görüyorum. Ve kendime diyorum ki, “Sevginin o derin coşkunluğunun olduğu gerçekten de huzur dolu bir hayat yaşamak istiyorum. Tüm bu şiddet ortalardan yok olmalı…”
O halde ne yapmam gereklidir?
kitap kargodan elime geçtiği gün hemen okumaya başladım ve ilk baş bir cümleden dolayı ön yargım olmuştu ama iyi ki devam etmişim okumaya şu an sonlara yakınım ve keşke bitmesin diyorum insan doğasını ve şiddetin getirilerini çok güzel anlatıyor. Kendisine verilen dünya öğretmeni adını çok güzel hak etmiş bir insan.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
İnsanlık tarihinin en büyük yarası “şiddet”. Bu olguyu herkesten farklı temalarda ele almış, çok değişik fikirler edindim.
Ben pek sevemedim.herkese hitap etmeyebilir.
kitap kargodan elime geçtiği gün hemen okumaya başladım ve ilk baş bir cümleden dolayı ön yargım olmuştu ama iyi ki devam etmişim okumaya şu an sonlara yakınım ve keşke bitmesin diyorum insan doğasını ve şiddetin getirilerini çok güzel anlatıyor. Kendisine verilen dünya öğretmeni adını çok güzel hak etmiş bir insan.