Ne kadar geçmişte kalmış olursa olsun, faşizmin karanlık gölgesi İtalya’nın üstüne düşmeyi sürdürüyor...Faşizmin döneminden orduda görev yapmış olan Anteo Tonna ile kendisi gibi faşizmi benimseyen kardeşi Decimo Tonna’nın yakın zamanlarda gerçekleşen esrarengiz ölümlerini birbirine bağlayan bir sır vardır. BU soruşturma için Komiser Soneri, soğuk bir sonbahar günü, alışık olduğu şehri Parma’yı terk ederek başka bir dünyaya, Po’nun "vermeyi ve almayı çok iyi bilen" o uzun nehrin kıyılarına gitmeye mecbur kalır. Nehrin etrafındaki atmosferin çekiciliğine her geçen gün daha fazla kapılan komisere, yarım yamalak cümleler, anlamlı sessizlikler ve üstü kapalı ifadeler doğru yolu gösterecektir. Yazar Valerio Varesi, olay örgüsü üzerindeki hâkimiyetini kaybetmeyerek yeni neslin en duyarlı ve yetenekli yazarları arasında olduğunu ispatlıyor.
Bu kitabı bir indirimde almıştım, okumak için de uzun süre geçti. Eh bari okuyayım diye açtığım kitabı çok sevdim. Yazar gerilimi, merakı 260 sayfanın 250’sinde üst düzeyde tutmuş. Böyle başarılı bir polisiyenin neden pek bilinmediğine baya şaşırdım doğrusu, galiba yayınevi pek reklamını yapamamış. Üstelik kitabın kahramanı ise kitaba da ismini veren bir nehir. Kitap ilerledikçe insan cinayeti çözmekten uzaklaştığını hissediyor neredeyse. Kesinlikle gözden kaçmış bir kitap, yüksek beklentilerle başlamadığım bu kitaptan büyük zevk aldım.
İtalyan ordusunda görev yapan iki kardeşin sır ölümlerinin anlatıldığı macera dolu bir eser macera ve esrarengiz cinayet olaylarını seven arkadaşlar bırakamadan bitireceklerdir
Ortanca ablam Po’ya doğru kaçtı. Faşistler peşindeydi. O piçlerden kaçmak için kendini suya atmıştı, ama fırtına onu aşağıya çekti. Babam kadınları kurtarmak için elinde bir baltayla kapıdan çıkmıştı; onu yaylım ateşine tutup yere serdiler.”Anteo ve Decimo Tonna esrarengiz birtakım olayların ardından ölü bulunurlar. Faşizm döneminde asker olarak görev yapan Anteo Tonna daha sonra balıkçılığı meslek edinir. Bir gün kıyıdan uzaklaşır ve bir süre sonra teknesini terk ederek kendini Po Nehri’nin sularına bırakır. Decimo Tonna ise ortada görünen hiçbir neden olmaksızın, gönüllü olarak bakıcılık yaptığı hastanenin penceresinden kendini atar. İki kardeşin ölümlerini birbirine bağlayan sırrın kaynağı aynı olabilir mi? Bu soruyu düşünen komiser, geçmişte kalmış iki gizemli ölümün peşinde. Ve elinde sadece hayatlarını aynı mekânda geçirmiş yaşlıların hatıraları var.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Bu kitabı bir indirimde almıştım, okumak için de uzun süre geçti. Eh bari okuyayım diye açtığım kitabı çok sevdim. Yazar gerilimi, merakı 260 sayfanın 250’sinde üst düzeyde tutmuş. Böyle başarılı bir polisiyenin neden pek bilinmediğine baya şaşırdım doğrusu, galiba yayınevi pek reklamını yapamamış. Üstelik kitabın kahramanı ise kitaba da ismini veren bir nehir. Kitap ilerledikçe insan cinayeti çözmekten uzaklaştığını hissediyor neredeyse. Kesinlikle gözden kaçmış bir kitap, yüksek beklentilerle başlamadığım bu kitaptan büyük zevk aldım.
İtalyan ordusunda görev yapan iki kardeşin sır ölümlerinin anlatıldığı macera dolu bir eser macera ve esrarengiz cinayet olaylarını seven arkadaşlar bırakamadan bitireceklerdir
Ortanca ablam Po’ya doğru kaçtı. Faşistler peşindeydi. O piçlerden kaçmak için kendini suya atmıştı, ama fırtına onu aşağıya çekti. Babam kadınları kurtarmak için elinde bir baltayla kapıdan çıkmıştı; onu yaylım ateşine tutup yere serdiler.”Anteo ve Decimo Tonna esrarengiz birtakım olayların ardından ölü bulunurlar. Faşizm döneminde asker olarak görev yapan Anteo Tonna daha sonra balıkçılığı meslek edinir. Bir gün kıyıdan uzaklaşır ve bir süre sonra teknesini terk ederek kendini Po Nehri’nin sularına bırakır. Decimo Tonna ise ortada görünen hiçbir neden olmaksızın, gönüllü olarak bakıcılık yaptığı hastanenin penceresinden kendini atar. İki kardeşin ölümlerini birbirine bağlayan sırrın kaynağı aynı olabilir mi? Bu soruyu düşünen komiser, geçmişte kalmış iki gizemli ölümün peşinde. Ve elinde sadece hayatlarını aynı mekânda geçirmiş yaşlıların hatıraları var.