Göbeklitepe’den tarihe bakıldığında, insanlık en az 12 000 yıl önce yerleşik hayata geçmiş ve maneviyat odaklı bir düzen kurmuştur. Bu süreç yine aynı bölgede bulunan, yazıyı, parayı ve tekerleği ilk kez kullanan yaklaşık 4 000 yıl devletli bir hayat süren Sümerler’de de görülmüştür.Çin, Hint, Ön Asya, Mısır, Yunan, Aztek ve İnkalar da benzeri düzenlerle, insanlık piramidinin katmanlarına, siyasî muhafazakârlık ilkelerine uygun olarak katkıda bulundular.Özellikle Roma İmparatorluğu’nun Hristiyan olması ve İslâm medeniyetinden sonra Akdeniz havzası odaklı, insanlığın en yüce maddi-manevi değerleri ortaya çıkmıştır.18. yy.’dan itibaren İstanbul, Kudüs, Bağdat, Harran, Çin, Hint, Afrika… Kısaca Amerika’dan Avusturalya’ya kadar tüm dünya, Avrupa kıtasından gelen gemilerdeki toplar ve virüslerle işgal edildi. İşgal edilen yerlerdeki hazineleri yağmalayanlar, ülkelerine burjuva olarak dönüp, iktidardan pay istediler. İngiltere, bunu 1688 yılında muhteşem devrimle atlatsa da; Fransa’da Kral’ı öldürüp Saray’ı yağmaladılar (Fransız İhtilali-1789). Amerika (1776), Rus (1917) ve Çin (1949) Devrimleri de aynı görünmez el tarafından yönetilmiştir.Siyasî muhafazakârlık tam da bu süreçte doğdu. Bu kontrolsüz ve yıkıcı süreci, tarihin akışına göre ayarlamak istiyordu. Edmund Burke, bu fikrin liderliğini yaptı. İktidardan pay isteyen, bu nevzuhur jakobenlerin sınırsız, insan ve din dışı projeleri vardı. Çünkü ellerinde teknoloji, medya ve sınırsız para vardı.Kontrol dışı bir güce sahip olan bu rical-ı gayblar (görünmezler), bizde Jön Türkler üzerinden 1908 yılında ülkeyi ele geçirip on yılda, Asya ve İslâm’ın en mükemmel altı asırlık Osmanlı medeniyetinin tarihten silinmesine sebep oldular.Günümüzde küreselleşme, yapay zekâ, medya, enerji, ilaç, silah, karşılıksız para, kontrolsüz teknoloji ve son iki yılda laboratuvarlarda üretilen Covid-19 ile yapay et gibi masa başında üretilen suni bir kültür, coğrafya, fıtrat oluşturmayı amaçlayan birkaç kişinin kontrolünde tarih dışı bir devrim yapılmaktadır.Bu çalışmada din, tarih, tabiat ve Allah’ın fıtratı ve/ya nizam-ı kadim kültürüne taraf olan kişilerin ve toplum mühendisi ideologların, Fransız İhtilali'nden itibaren nasıl bir süreç yaşadıkları, siyasî muhafazakârlık ilkeleri göz önüne alınarak, Batı ve Türkiye üzerinden anlatılmıştır.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)