Hayat, bakışımızla anlam kazanan bir devinim halidir. Bu devinim esnasında bazen yavaşlar, bazen hızlanır, bazen de küçük molalar veririz. Bedenimizle birlikte hislerimiz, düşüncelerimiz, özlemlerimiz, hayallerimiz, umutlarımız da devinir. Dibe vurur, zirveye çıkar, yerinde sayar. Solmayan Ümit kitabı hayatın içinde var olan bu hal ve oluşlara dair her türlü olgu ve duyguyla okuyucusunu kucaklamakta, onlara mutlu ân’ın başa sarılamayacağı gibi acının üzerinden de atlanamayacağını farklı yaşam panoramalarıyla hatırlatmaya çalışmaktadır. Kitapta insana ve yaşama ilişkin dilekler, hayaller, beklentiler, ümitler, talihsizlikler, komedyalar, aşklar, kusurlar, hatalar; merhamet, sevgi ve empati dili kullanılarak aktarılmaya çalışılmıştır. Okuyucuların kendileriyle özdeşleştirebilecekleri pek çok insani duygu ve düşünce bir arada ahenkle harmanlanmıştır. Bu kitap, gündelik hayat içerisinde es geçilen, ihmal edilen, önemsenmeyen safiyane duyguların, inceliklerin, güzelliklerin, öykülerle dışavurumu, naifçe yüreklerimize dokunuşudur.
Bence hikaye yazmak roman yazmaktan daha zordur. Romanda sayfa sınırlaması yoktur, yazarın sonsuz bir özgürlük alanı vardır hatta isterse devam romanlarını bile yazabilir. Ancak hikâyede böyle bir özgürlük alanı olmamakla birlikte yazar, okuyucusuna olayın ruhunu, heyecanını, kıssadan hissesini yansıtmak zorundadır.
İşte tüm bunları büyük bir ustalıkla yansıttığına inandığım değerli yazar arkadaşım Sibel Yıldız Hanımefendiden zevlke okunacak hikayelerden oluşan SOLMAYAN ÜMİT okuyucusuyla kısa bir süre önce buluştu. Dilek Kutusu’nu okurken hüzünlenecek, Kırık Ayna’yı okurken sorgulayacak, Çirkin Şansı’nı okurken güleceksiniz. Kitabın sonunda hitam-ı misk niyetine yazıldığına kanaat getirdiğim Son Dem’i okuduğunuzda ise yazarın aynı zamanda güçlü şairlik yönünü de keşfedeceksiniz.
Birbirinden güzel ve etkileyici öykülerle içimizi ısıtan , gerçekçiliği ve masum karakterleriyle yüzümüzden tebessümü eksik etmeyen naif bir kitap, okumanızı tavsiye ederim.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Bence hikaye yazmak roman yazmaktan daha zordur. Romanda sayfa sınırlaması yoktur, yazarın sonsuz bir özgürlük alanı vardır hatta isterse devam romanlarını bile yazabilir. Ancak hikâyede böyle bir özgürlük alanı olmamakla birlikte yazar, okuyucusuna olayın ruhunu, heyecanını, kıssadan hissesini yansıtmak zorundadır.
İşte tüm bunları büyük bir ustalıkla yansıttığına inandığım değerli yazar arkadaşım Sibel Yıldız Hanımefendiden zevlke okunacak hikayelerden oluşan SOLMAYAN ÜMİT okuyucusuyla kısa bir süre önce buluştu. Dilek Kutusu’nu okurken hüzünlenecek, Kırık Ayna’yı okurken sorgulayacak, Çirkin Şansı’nı okurken güleceksiniz. Kitabın sonunda hitam-ı misk niyetine yazıldığına kanaat getirdiğim Son Dem’i okuduğunuzda ise yazarın aynı zamanda güçlü şairlik yönünü de keşfedeceksiniz.
Birbirinden güzel ve etkileyici öykülerle içimizi ısıtan , gerçekçiliği ve masum karakterleriyle yüzümüzden tebessümü eksik etmeyen naif bir kitap, okumanızı tavsiye ederim.