1990’lardan bu yana ürettiği bilimsel çalışmalarla Fransa’nın en önemli sosyologlarından biri olan Bernard Lahire, Türkçeye tercüme edilen bu ilk eseriyle Charlie Hebdo’nun ve France Inter’in eski direktörü olan Philippe Val’in son yıllarda sosyolojinin “mazeret kültürü” ürettiği suçlamalarına karşı neredeyse bilimsel bir “manifesto” kaleme alıyor. Özelde Fransa’da ve Batı dünyasında yalnızca sosyal bilimcileri değil, gazetecileri de etkisi altına aldığı iddia edilen “sosyolojizm” suçlamalarının; terörizme, suça, cinayete, kabalığa ve okul başarısızlığına yönelik sosyo-ekonomik temelli bir “mazeret kültürü” ürettiği iddialarını reddediyor. Ayrıca, cezalandırma alanına giren hukukla karıştırdıkları için yanlış anladıklarını ve sosyolojinin mezkûr fiilleri “anlama” girişiminin onları bu fiillerin faillerini haklı göstermek ve onları mazur görmek demek olmadığını “ilişkisel” bir sosyolojik bakış açısıyla gösteriyor.Lahire, kitabında Spinoza’nın şu meşhur sözlerini özellikle vurguluyor:“Gülmemek, ağlamamak, nefret etmemek ama anlamak”
Açılım Kitap’tan ilk baskısını 2020’de yapan bu kitap 112 sayfa.
Fransız sosyolog dilimize çevrilen bu ilk kitabını Charlie Hebdo’nun ve France Inter’in eski direktörü olan Philippe Val’in son yıllarda sosyolojinin “mazeret kültürü” ürettiği suçlamalarına karşı yazıp bütün iddiaları ilişkisel bir sosyolojik bakış açısıyla reddetmiş.
Kitabı bir solukta bitirdim diyebilirim, konusu güzel, yazarın dili ve tavrı harika, böyle olunca kitap kendini bir çırpıda okutuyor.
Sosyolojiye meraklı herkese bu kitabı tavsiye ederim, felsefe meraklıları da okuyabilir; çünkü sık sık Spinoza’dan alıntılara yer vermiş.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
İlginç bir eleştiri sunan kitap
Açılım Kitap’tan ilk baskısını 2020’de yapan bu kitap 112 sayfa.
Fransız sosyolog dilimize çevrilen bu ilk kitabını Charlie Hebdo’nun ve France Inter’in eski direktörü olan Philippe Val’in son yıllarda sosyolojinin “mazeret kültürü” ürettiği suçlamalarına karşı yazıp bütün iddiaları ilişkisel bir sosyolojik bakış açısıyla reddetmiş.
Kitabı bir solukta bitirdim diyebilirim, konusu güzel, yazarın dili ve tavrı harika, böyle olunca kitap kendini bir çırpıda okutuyor.
Sosyolojiye meraklı herkese bu kitabı tavsiye ederim, felsefe meraklıları da okuyabilir; çünkü sık sık Spinoza’dan alıntılara yer vermiş.