19. yüzyılın sonlarına doğru Fransa’da, Yahudi bir subayın, Yüzbaşı Alfred Dreyfus’ün haksız yere casuslukla suçlanmasıyla patlak veren Dreyfus Davası, yalnızca bir hukuk ve ayrımcılık skandalı değil, aynı zamanda başta ordu ve yargı olmak üzere ülkenin tüm kurumlarını temelinden sarsan toplumsal bir olaydır. Dava tam on iki yıl sonra Dreyfus’ün aklanmasıyla sonuçlansa da, III. Cumhuriyet ve çağdaş Fransa’nın tarihinde önemli bir dönüm noktası oldu. Bu dava çevresinde gelişen çalkantıların keskinleştirdiği güç dağılımı, kilise ve devlet işlerinin ayrılması gibi sarsıcı önlemlerin alınmasına, milliyetçilerle antimilitaristler arasında uzun süreli bir çatışmanın doğmasına yol açtı. Büyük romancı Émile Zola, 13 Ocak 1898 günü L’Aurore gazetesinde yayımladığı, Fransız Genelkurmay’ına yönelik “Suçluyorum” başlıklı açık mektubuyla, Dreyfus’e yapılan haksızlığın karşısına dikilen Fransız aydınlarının sözcüsü oldu. Ancak bu kez kendisi iftira etmekle suçlanarak yargılandı. Artık bir klasik niteliği kazanan ve onurlu aydın başkaldırısının görkemli bir örneği olan Suçluyorum’u, Tahsin Yücel’in çevirisi ve önsözüyle sunuyoruz. #kısaklasikler #fransızklasikleri #yahudikarşıtlığı #ayrımcılık #dreyfusdavası #aydınlarbildirisi #mahkeme #adalet
dreyfus davası hakkında emile zola’nın yazdığı ve bir gazetede yayınlanan yazısı kitaplaştırılmış. giriş ve sonuç bölümünde de olayın öncesi ve sonrasının anlatılması da olayı bilmeyenler açısından gayet güzel olmuş.
Yahudi düşmanlığı sözkonusu olunca hiçbir Avrupa devleti diğerinden farklı değil… Zola, böylesi bi’ rezaleti “ölümsüzleştiriyor”. Tahsin Yücel’in öztürkçe tutkusu/takıntısı ne kadar da az hissediliyor (!); kapak tasarımına ve kitap içindeki desenlere hayran oldum.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Emile Zola’nın mektubu okunmalı.
dreyfus davası hakkında emile zola’nın yazdığı ve bir gazetede yayınlanan yazısı kitaplaştırılmış. giriş ve sonuç bölümünde de olayın öncesi ve sonrasının anlatılması da olayı bilmeyenler açısından gayet güzel olmuş.
Yahudi düşmanlığı sözkonusu olunca hiçbir Avrupa devleti diğerinden farklı değil… Zola, böylesi bi’ rezaleti “ölümsüzleştiriyor”. Tahsin Yücel’in öztürkçe tutkusu/takıntısı ne kadar da az hissediliyor (!); kapak tasarımına ve kitap içindeki desenlere hayran oldum.
Emile Zola’nın kaleme aldığı ve zamanın gazetelerinden birinde yayımladığı, haksızlıklarla dolu Dreyfus davasına ilişkin bir başkaldırı metni.