Bilmek zihin için bir emekleme aşamasıdır, inandıkça ayağa kalkıp koşmaya başlar insan. Tanrılar Çağı, bir ayağa kalkışın, bir uzun koşunun ilk adımını atanların hikayesi. Peki sen kimsin? Bildiğin kadarıyla birilerinin çocuğu, bir okuldan mezun, bir yerlerde yaşayan, birilerinin arkadaşı… Birisin işte. Kim olduğunu biliyorsun. Peki kim olduğuna inanıyorsun? Büyük bir savaş, büyük bir hesaplaşma, büyük bir isyan bekliyor seni bu satırlarda.Bir de beklemediklerin var, senin hakkında. Okudukça göreceksin, kim olduğunu bilmenin hiçbir anlam ifade etmediğini… Ayağa kalkıp koşmaya hazır mısın?
distopya kitaplarını okumayı seviyorum ve bu kitabın yazarının türk olduğunu öğrendiğimde hemen almak istedim. Henüz okumadım ancak beklentilerim yüksek.
Okuduğum ilk Türk distopik kitaptı. İnanç kavramını tarafsız bir şekilde sorguluyor. Bazı şeylerin cevabını alamıyorsunuz ama cevapları bilmemek daha anlamlı geliyor.
inandığımız için mi korkarız? korktuğumuz için mi inanırız? kitap yazarın okuduğum ilk kitabıydı, ilk defa okuduğum yazarlara temkinli yaklaşsamda ,size tavsiyem en ufak bir tereddüt dahi yaşamayın, okuyun ,çok şey kazanacaksınız, macera kitabı okur gibi ama öyle mükemmel yerleştirilmiş felsefik imgeler var ki hayran kalıyorsunuz
Mad Max benzeri post apokaliptik bir evrende geçen, ana tema olarak inanç kavramını sorgulayan, yer yer çok güzel göndermelerde bulunan, belirli felsefi prensipler içerisinde düzenlenmiş, kurgusu çok iyi işlenmiş gayet akıcı bir roman. ince bir kitap olmamasına rağmen okurken hiç sıkılmadım ve hiç bitmesin istedim.
kitap her iki bakış açısını da yansıttığı için (çok kabaca inananlar ve inanmayanlar)çift yönlü düşünme ve analiz etme imkanınız oluyor. bu sayede okudukça meraklanıyor meraklandıkça sorgulamaya devam ediyorsunuz.
yazım dili ve betimlemeleri çok sade ve anlaşılır olduğu için olayları ve karakterleri zihninizde çok kolay canlandırabiliyorsunuz. benim gibi okurken hayallere dalan, okuduklarınız üzerine düşündüren kitapları seviyorsanız kesinlikle tavsiye ediyorum.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
distopya kitaplarını okumayı seviyorum ve bu kitabın yazarının türk olduğunu öğrendiğimde hemen almak istedim. Henüz okumadım ancak beklentilerim yüksek.
Okuduğum ilk Türk distopik kitaptı. İnanç kavramını tarafsız bir şekilde sorguluyor. Bazı şeylerin cevabını alamıyorsunuz ama cevapları bilmemek daha anlamlı geliyor.
inandığımız için mi korkarız? korktuğumuz için mi inanırız? kitap yazarın okuduğum ilk kitabıydı, ilk defa okuduğum yazarlara temkinli yaklaşsamda ,size tavsiyem en ufak bir tereddüt dahi yaşamayın, okuyun ,çok şey kazanacaksınız, macera kitabı okur gibi ama öyle mükemmel yerleştirilmiş felsefik imgeler var ki hayran kalıyorsunuz
çok bilinmeyen bir yazar olmasına rağmen yetenekli bir yazar.
Mad Max benzeri post apokaliptik bir evrende geçen, ana tema olarak inanç kavramını sorgulayan, yer yer çok güzel göndermelerde bulunan, belirli felsefi prensipler içerisinde düzenlenmiş, kurgusu çok iyi işlenmiş gayet akıcı bir roman. ince bir kitap olmamasına rağmen okurken hiç sıkılmadım ve hiç bitmesin istedim.
kitap her iki bakış açısını da yansıttığı için (çok kabaca inananlar ve inanmayanlar)çift yönlü düşünme ve analiz etme imkanınız oluyor. bu sayede okudukça meraklanıyor meraklandıkça sorgulamaya devam ediyorsunuz.
yazım dili ve betimlemeleri çok sade ve anlaşılır olduğu için olayları ve karakterleri zihninizde çok kolay canlandırabiliyorsunuz. benim gibi okurken hayallere dalan, okuduklarınız üzerine düşündüren kitapları seviyorsanız kesinlikle tavsiye ediyorum.