Tarih ve Toplumsal Kuram, tarih metodolojisinin kilit metinlerinden biri. Kilit, kitabın açılış cümlesindeki soruda gizli: “Toplumsal kuramın tarihçilere faydası nedir ve tarihin toplumsal kuramcılara faydası nedir?”. Peter Burke’ün bu çalışması, tarih disiplinini “açmaya” bir çağrı. Tarih ile sosyal bilimlerin diğer alanları arasındaki sınırları sorgulayan; tarihi daha fazla sosyal bilimsel, sosyal bilimleri de daha fazla tarihsel olmaya davet eden bir çağrı... Tarih ve Toplumsal Kuram; her türlü teoriden, model kurma çabasından, kavramsal analizden, karşılaştırmalı tarihsel çalışmalardan kaçma eğiliminin maalesef hâlâ hüküm sürdüğü Türkiye’de gerek profesyonel tarihçiler gerekse de tarih öğrencileri için temel bir başvuru kaynağı. Bir yandan mesleğin evrensel ölçütlerini merkeze alan, diğer yandan da disiplinler arası bir tarih yazımının imkânlarını ve zenginliklerini gösteren bu kitapta okur; toplumsal cinsiyetten sınıfa, iktidardan hegemonya ve direnişe, zihniyetten sözlü tarihe kadar bir dizi kilit kavramın önemli bir tarihçinin perspektifinden açımlanmasını da izleyebilecek.
Biraz dili ağır olmakla beraber tarihçilerin hayli eksik kaldıkları kuram mevzuunu hayli iyi anlatmış ve tenkit etmiş. Akademik düşünenlerin yararlanması gereken bir kitap.
çok güzel bir çalışma. Genelde tarih öğrencilerine okutulan bir ders kitabı ama tarih ve sosyolojinin yakınlığının çok güzel işlenmesi nedeni ile bence tüm sosyal bilimler için önemli bir eser. Bence genel okuyucu kitlesinin de içinde çok şey bulabileceği bir eser.
Burke, kitabında tarih ile sosyolojinin her zaman yanyana olduğunu belirtir. Sosyoloji, insan toplumunun yapısı ve gelişimi üzerine genellemeler yapan bir sosyal bilim dalı, tarihi ise, çoğul olarak insan toplumlarının incelenmesi olarak tanımlar. Bu bağlamda sosyoloji yöntem tarışmalarında sıkça ele alınan sosyoloji-tarih birlikteliği detaylı bir biçimde okuyucuya sunuluyor. Faydalı bir çalışma, özellikle sosyoloji öğrencileri için.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Tarih ve sosyolojinin ayrılmaz bilim dalları olduğunu ve bir tarihçinin mutlaka sosyolojiye hakim olması gerektiğini anlatan bir kitap.
Salt kuramcılara güzel cevaplar veren bu eser, tarihçinin ve sosyologun düşünsel perspektifine düzen veriyor.
Biraz dili ağır olmakla beraber tarihçilerin hayli eksik kaldıkları kuram mevzuunu hayli iyi anlatmış ve tenkit etmiş. Akademik düşünenlerin yararlanması gereken bir kitap.
çok güzel bir çalışma. Genelde tarih öğrencilerine okutulan bir ders kitabı ama tarih ve sosyolojinin yakınlığının çok güzel işlenmesi nedeni ile bence tüm sosyal bilimler için önemli bir eser. Bence genel okuyucu kitlesinin de içinde çok şey bulabileceği bir eser.
Burke, kitabında tarih ile sosyolojinin her zaman yanyana olduğunu belirtir. Sosyoloji, insan toplumunun yapısı ve gelişimi üzerine genellemeler yapan bir sosyal bilim dalı, tarihi ise, çoğul olarak insan toplumlarının incelenmesi olarak tanımlar. Bu bağlamda sosyoloji yöntem tarışmalarında sıkça ele alınan sosyoloji-tarih birlikteliği detaylı bir biçimde okuyucuya sunuluyor. Faydalı bir çalışma, özellikle sosyoloji öğrencileri için.