Tevarih-i Ali Osman, Aşıkpaşazade Tarihi (Kod:2166)
Orijinal Adi: 2166
Dil: OSMANLICA
Sayfa Sayısı: 317
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Boyut: 25 x 35.3 cm
Diger Ozellik: Basım Yeri ve Tarihi İstanbul 1332
Tanıtım Bülteni
Piyasada satışı olmayan bu kitaplar, fotokopi olarak çoğaltılıp, dışına bir karton kapak geçirilmek sureti ile satılmaktadır. Fiyatı fotokopi ücretlerine göre belirlenmektedir.
Osmanlı tarihini kaynak eserlerden okumak ve öğrenmek isteyenler için vazgeçilmez bir eser. Aşıkpaşazade’nin akıcı üslubu, eserin değerine değerine katmaktadır. Osmanlı’ya ait, Osmanlı tarihini anlatan “ilk” kitap olma özelliğini taşımaktadır. Tarihimizle ilgilenenlerin en acil şekilde “Osmanlıca” öğrenip, mutlaka aslından takip etmelerini tavsiye edeceğim bu eserin yanısıra, Otto Harrassowitz tarafından Leipniz’de yayımlanmış olan karşılaştırmalı kitabını da hatırlatmak isterim. Eserin Osmanlıca giriş cümleleri şu şekildedir:Ey azîz-i fakîr ki, derviş Ahmed Âşıkım ibn Şeyh Yahyâ ve ibn Şeyh Selmân ve ibn Sultanu’l-meâlî Âşıkpaşam ve ibn Mürşidü’l-âfâk Muhlis Paşa ve ibn Kutbü’d-devrân Baba İlyâs Halîfetü’s-seyyid Ebû’l-Vefâ nevverallâhü kubûrehüm fakîr köşe-i ferâğatda teslîm-i rızâ güncinde, fenâ ve sabr hırkasın giyüb oturmuşdım Konstantiniyye’de ve duâ sofrasıyla mütene’im olmuşdım, nâgâh bir cemâ’at azîzlerden Âl-i Osmân’ın tevârihinden ve menâkibinden zikr itdiler ve bu fakîrden dahı suâl itdiler. Fakîr dahı cevâb virdim ki, Orhan Gâzi’nin..
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Osmanlı tarihini kaynak eserlerden okumak ve öğrenmek isteyenler için vazgeçilmez bir eser. Aşıkpaşazade’nin akıcı üslubu, eserin değerine değerine katmaktadır. Osmanlı’ya ait, Osmanlı tarihini anlatan “ilk” kitap olma özelliğini taşımaktadır. Tarihimizle ilgilenenlerin en acil şekilde “Osmanlıca” öğrenip, mutlaka aslından takip etmelerini tavsiye edeceğim bu eserin yanısıra, Otto Harrassowitz tarafından Leipniz’de yayımlanmış olan karşılaştırmalı kitabını da hatırlatmak isterim. Eserin Osmanlıca giriş cümleleri şu şekildedir:Ey azîz-i fakîr ki, derviş Ahmed Âşıkım ibn Şeyh Yahyâ ve ibn Şeyh Selmân ve ibn Sultanu’l-meâlî Âşıkpaşam ve ibn Mürşidü’l-âfâk Muhlis Paşa ve ibn Kutbü’d-devrân Baba İlyâs Halîfetü’s-seyyid Ebû’l-Vefâ nevverallâhü kubûrehüm fakîr köşe-i ferâğatda teslîm-i rızâ güncinde, fenâ ve sabr hırkasın giyüb oturmuşdım Konstantiniyye’de ve duâ sofrasıyla mütene’im olmuşdım, nâgâh bir cemâ’at azîzlerden Âl-i Osmân’ın tevârihinden ve menâkibinden zikr itdiler ve bu fakîrden dahı suâl itdiler. Fakîr dahı cevâb virdim ki, Orhan Gâzi’nin..