Yeni keşfedilmiş ve sonsuz bir dünyanın daha önce hiç anlatılmamış, kötücül öyküsü... Sorgulanamayan inançlar ve sarsılmaz gibi görünen toplumsal katmanların ayrıştığı ipince sınır... Gecenin sırrıyla irkilen, uzak olduğu kadar yakın, bıçaksırtı bir metafor...Tüm kehanet ve mucizeleriyle somut bir evren tasarımı olarak dehşet... Varlığıyla dünyayı lanetleyen bir giz ve çıkışsız bir aynalar salonu...H. P. Lovecraft, kınında uyuyan kadim bir yüzle size dönüyor...
Yazarın farklı yayınevlerinden çıkmış birkaç hikayeden oluşan derleme kitaplarını almak yerine bunu alın, bütün hikayeleri elinizin altında olsun. Anlatım biraz ağır olsa da sonunda şaşırtan hikayeler hepsi.
Stephen King’ e ,yapılan bir çok filme ilham kaynağı olmuş deha bir yazar bence eğer okurken korkarsanız okumayı bırakmayın devam edin diğer ciltleride edinin bence tek tek hikayeleri almak yerine tek cilt elinizin altında ayrıca diğer ciltlerde de ilginç hikayeler var ve okurken kimin nerden esinlendiği hakkında bir fikir sahibi oluyorsunuz,Korku gotik edebiyatı Edgar Allen Poe ‘yu yemiş okurlara tavsiye aynı tadı alıcaklar(arkadaşlar bu arada çağdaşı aynı zamanda).
öykülerin bir arada bulunduğu ,yazarı daha rahat takip etme bakımından seri güzel.ama kitap çok karanlık, okurken bazı hikayelerde çok bunaldım.korkunç değil ama ürkünç ve fazlasıyla ilginç olduğunu söyliyebilirim.ama muhakkak okuyun…
Nedendir bilmiyorum ama bu kitabı okuduğum zaman içerisinde sıkıntılı dönemler yaşadım…Ve kitap bir türlü bitmek bilmedi..Ve son sayfayıda kapatınca günışığı tekrar doldu sanki çevreme…Kitaptaki öyküler son derece karanlık ve eskilerin ne kadar usta br öykü anlatıcısı olduğunu tekrar öğrendim ( Poe )…Heleki Charles Dexter Ward vaksı diye bir öykü varki bilemiyorum tek başınızayken okuyabilirmisiniz..Hele birde benim gibi kendiniz korku edebiyatına ayırmış ve bir elin parmaklarını geçemeyecek usta yazarları okumuşsanız ( Stephen King,Poe,Lovecraft,Clive Barker,Peter Straub)..Lovecraftın yaşam öyküsüne baktığımızda karşımızda asosyal birini görürüz…Ki dikkatli okuyucular bunu hikayelindeki diyalog azlığından anlar..Çünkü insan içinde olmayan bir yazar diyalog yazamaz ,yazsada gerçekçi gelmez…Lovecraft bu konuda noksan olabilir ama kesinlikle mükemmel bir öykü anlatıcısı…Geçen yüzyılımızdan bir bilimkurgu korku ustası geçmiş ve onun 1930larda mum ışıklı odasından kafasından gönderdiği korkunç kareleri, biz milenyum çağında alıyoruz…Ve hala etkileniyoruz…Ne diyebilirimki
lovecraft’ın öykülerine kıyıda köşede bazılarını unutmadan tümüne birden ulaşmak isteyenler için dost kitabevi’nin çıkardığı bu 3. ciltlik seri ideal. bu ilk ciltte “randolph carter’ın ifadesi”ni saymazsak lovecraft’ın kısmen daha uzun roman niteliğindeki öyküleri yer alıyor. özellikle “charles dexter ward” vakası bence bu ciltte öne çıkan lovecraft’ın en sürükleyici eserlerinden biri. birbiri ile bağlantılı son 3 öykü ise bizi evrenin sınırlarını zorlayan fantastik bir yolculuğa çıkarıyor.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Yazarın farklı yayınevlerinden çıkmış birkaç hikayeden oluşan derleme kitaplarını almak yerine bunu alın, bütün hikayeleri elinizin altında olsun. Anlatım biraz ağır olsa da sonunda şaşırtan hikayeler hepsi.
Stephen King’ e ,yapılan bir çok filme ilham kaynağı olmuş deha bir yazar bence eğer okurken korkarsanız okumayı bırakmayın devam edin diğer ciltleride edinin bence tek tek hikayeleri almak yerine tek cilt elinizin altında ayrıca diğer ciltlerde de ilginç hikayeler var ve okurken kimin nerden esinlendiği hakkında bir fikir sahibi oluyorsunuz,Korku gotik edebiyatı Edgar Allen Poe ‘yu yemiş okurlara tavsiye aynı tadı alıcaklar(arkadaşlar bu arada çağdaşı aynı zamanda).
öykülerin bir arada bulunduğu ,yazarı daha rahat takip etme bakımından seri güzel.ama kitap çok karanlık, okurken bazı hikayelerde çok bunaldım.korkunç değil ama ürkünç ve fazlasıyla ilginç olduğunu söyliyebilirim.ama muhakkak okuyun…
Nedendir bilmiyorum ama bu kitabı okuduğum zaman içerisinde sıkıntılı dönemler yaşadım…Ve kitap bir türlü bitmek bilmedi..Ve son sayfayıda kapatınca günışığı tekrar doldu sanki çevreme…Kitaptaki öyküler son derece karanlık ve eskilerin ne kadar usta br öykü anlatıcısı olduğunu tekrar öğrendim ( Poe )…Heleki Charles Dexter Ward vaksı diye bir öykü varki bilemiyorum tek başınızayken okuyabilirmisiniz..Hele birde benim gibi kendiniz korku edebiyatına ayırmış ve bir elin parmaklarını geçemeyecek usta yazarları okumuşsanız ( Stephen King,Poe,Lovecraft,Clive Barker,Peter Straub)..Lovecraftın yaşam öyküsüne baktığımızda karşımızda asosyal birini görürüz…Ki dikkatli okuyucular bunu hikayelindeki diyalog azlığından anlar..Çünkü insan içinde olmayan bir yazar diyalog yazamaz ,yazsada gerçekçi gelmez…Lovecraft bu konuda noksan olabilir ama kesinlikle mükemmel bir öykü anlatıcısı…Geçen yüzyılımızdan bir bilimkurgu korku ustası geçmiş ve onun 1930larda mum ışıklı odasından kafasından gönderdiği korkunç kareleri, biz milenyum çağında alıyoruz…Ve hala etkileniyoruz…Ne diyebilirimki
lovecraft’ın öykülerine kıyıda köşede bazılarını unutmadan tümüne birden ulaşmak isteyenler için dost kitabevi’nin çıkardığı bu 3. ciltlik seri ideal. bu ilk ciltte “randolph carter’ın ifadesi”ni saymazsak lovecraft’ın kısmen daha uzun roman niteliğindeki öyküleri yer alıyor. özellikle “charles dexter ward” vakası bence bu ciltte öne çıkan lovecraft’ın en sürükleyici eserlerinden biri. birbiri ile bağlantılı son 3 öykü ise bizi evrenin sınırlarını zorlayan fantastik bir yolculuğa çıkarıyor.