Bilen, bilim yapan insan giyotinle tehdit ediliyordu. İnsan zekâsı ''Tanrı'' tarafından ''bağışlanmış'' ve bu teklik bütün çokluğu yaratmıştı. İnsan bilgisini derinleştirdikçe, bilim de gelişiyordu. İnsan eliyle ve beyniyle madde ve bilinç üretiyor ve bu diyalektik bir ilişkidir. Bütün bu süreçler birbiri içine geçmiş birbirini tamamlayan bir yapısal döngü içinde birbirini bütünleyen süreçler olup; bu süreçler giderek fizyolojik, ekonomik, sosyal, siyasal ve psikolojik toplumsal süreçlere dönüşüyor. Doğa insan için en kararlı ve en somut veridir ve insanın bütün yapıp etmeleri, içine doğduğu doğası içinde gerçekleşmektedir. Bu faaliyetiyle doğayı değiştirmeye çalışan insan, kendisini de değiştirmeye durmaksızın devam ediyor. El ve beynin diyalektik bütünselliği içinde, insanın bütün yapıp etmeleri onun pratik -eylemsel etkinliği (praksis ) üretim süreci insan ve doğa çelişkisini de belirliyor (determination)... Maddeden, organizmadan, bilince yönelen ve yeniden üretim gereksinmesi nedeniyle tekrardan maddeye yönelen ve üreten dinamik yaratıcı bir süreç... İnsanın toplumsallaşması bu süreçten ayrı düşünülemez. İnsanların başka insanlarla kurdukları, kurmak zorunda oldukları ilişkiler ekonomik, sosyal, kültürel, dilsel gelişim toplamda toplumsal alanı oluşturmaktadır. Bu süreçlerin hiçbiri diğerinden bağımsız değildir. Elinizdeki kitap insan, insan ilişkilerinden kaynaklı toplumsal süreci, süreçleri anlamaya, anlatmaya çalışıyor... Erdoğan Ateşin
Kitap Yorumları - (0 Yorum)