Sanat yaşayan bir organizma şeklinde gelişim aşamasını insanlık var oldukça sürdürecektir. Yeni yaklaşımlar getirecek, süreç içerisindeki güncel gelişmeleri izleyecek ve topluma ışık tutacaktır. Sanatçı sanatsal oluşturumların bulunduğu dönemin kendisi için düşünecek ve içerisinde yer aldığı çevre için üretecek ve bunun ötesine çıkabilecektir. Böylece sanatçının yer aldığı dönem içerisindeki eserleri toplum tarafından sindirebilir ve algılanabilir olacaktır.Köksüz ağaç olmayacağı gibi geleneksiz sanat da olmaz ve olması düşünülemez çünkü beslenebileceği bir kaynak olmalıdır. Lakin geleneksel sanatlar tekrar ile yaşar, sanat ise tekrar ile ölür. O yüzden sanatçı yeni sentezler ile yeni düşünceler üretebilen insan olmalıdır.Bu çerçevede geleneksel sanatlar ve çağdaş Türk resim sanatı arasındaki etkileşimin üretken biçimde bir birikime dönüşmesi, az bulunur bir olgu olması ile birlikte geleneksel sanatların İslam inancıyla biçimlenmiş estetik yapısı, Türk resim sanatında içselleştirilmiş ve özgün bir yapıta dönüşmüş ve kemikleşmiş biçimde bir sanatçının yapıtlarının temel kurgusunu oluşturması, evrensel bir sanat kavramına taşınması anlamında önemlilik arz etmektedir. Bu nedenle sanatçının sanat olgusunu bu süreçte geçmiş birikimiyle bugün arasındaki arayı kapatarak oluşturması beklenmektedir. Bu anlamda, genel sanatsal oluşturumların da geleneksel olan ile arasındaki bağı anlaşılabilir biçimde izleyiciye sunan, Türk sanatı sanat tarihinde kendisini göstermektedir.Bu çerçevede yazılmış olan kitabın amacı Türk sanat ve mimari tarihinin daha iyi kavranabilmesi ile tarihsel süreçteki sanat kavramımızı daha somut ve işlevsel hale getirmektir.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)