Zekâ yeteneğine sınır tanımayan insan, sorgucu ve araştırmacıdır. Aklının ermeye başladığı günden beri zihinsel her konunun somutlaştırılması uğruna çaba harcıyor. Hatta tabiri caizse, gerçeğe ulaşmak için yırtınıyor.
Amaç; hayatı sezmek, tanımak ve bilmek!
Hasan Basri Bilgin, elinizdeki kitabın yazımını uzun yıllara sığdırdı. “Geç oldu!” demiştik kendine; “Zaman öyle hızlı akıyor ki, anlayıp anlatana dek ömür bitiyor…” dedi.
Bu romanın ilk karalamasını gördüğünde, Türk edebiyatının duayeni Nihat Sami Banarlı, Meydan Mecmuası’nın 158. sayısında, “Bu eser edebiyatımızda büyük bir boşluğu dolduracak!” diye yazmıştı.
Umarız olmuştur.