"Unutacağımız hiçbir şey kalmayana dek her şeyi unutabilsek tanrıyla karşılaşacağız ama oraya kadar unutmayı beceremiyoruz bir türlü... demiştim. İnsan iniyor aşağı, ama bir noktada soluksuz kalıp yukarı sıçrıyor, demişti, unuttuğun kadarı bile fazla bana kalırsa, boş laflar ediyorsun...Her şey geçmişte gömülü, başlangıçta diyorum ben. Şeref, Sırlarımız gelecekte çözülecek ama dediğinde de soluğumun açıldığını hissediyorum. Söyleyecek olsam, Benim öyle seni rahatlatmayı düşünerek böyle konuştuğumu sanıp kendini yanıltma, "der,"unuta unuta in aşağı sen... Madem anılar bizim atıklarımızmış, unutmanın sonuna var, anlarsın... Tanrı senin yüzüne bakıyor muymuş? Her şeyin başına dönmek isteyen nedir biliyor musun, akıl ister bunu... Aklı da kendi haline bırakmamak gerekir, aptalca işlere kalkışır çünkü...
Post modern tarzda yazılmış bir düşünce kitabı.yaşamda kendini gerçekleştirememiş bir grup entelin kendi tasarladıkları bir dünyada yaşamak için oluşturdukları bir mekanın adı unutma bahçesi.hayatı yeniden yorumlayıp kurallarını kendilerinin koydukları bir dünyayı özlüyorlar.Daha insanca bir dünya düzeninde daha mutlu,üretken,kalıpların dışında düşünen yeni biri olmak umuduyla,geçmişe dair ne varsa geride bırakıyorlar.öykülerini yeniden kurgulamak istiyorlar.gitmek kaderin hatalarını düzeltmektir hükmü uyarınca,kendilerine sunulmuş yaşam biçimini geşmişte bırakıyorlar.kitapta zaman olgusu dikey zaman algımızın dışında işliyor.geçmiş,gelecek ve şimdi eş zamanlı olarak aynı düzlemde gerçekleşiyor. Sıra dışı bir romanları sevenlere…
Latife Tekin her zaman için olduğu gibi burada da iyi bir yazı diline sahip. bu eseri önceki eserleriyle karşılaştırılabilecek kadar başarılı değil ancak yine de insanın iyi kavramış bir yazarın yazdığı her eseri okumak ayrı bir tat veriyor. Eser popüleştilecek oldu ama girişimler başarısız olmuştu, doğrusu bu başarısızlığa sevinmedim değil, çünkü Latife Tekin popüleştirilmemesi gerekecek kadar iyi bir yazar.
yaşamın onlar için herhangi bir yerinde başlayıp yine onlar için herhngi bir yerinde bitiyor unutma bahçesi. bir grup insanın hayatı unutarak yeniden yaşamayı denediği bu bahçede söz konusu yine insan olduğu için belkide herşey yine karmaşıklaşıyor bulanıklaşıyor ve belkide en acısı anlamsızlaşıyor. aslında bu latife tekinin bilerek yaptığı birşey değil kurguda bile olsa insanın öteden beri herşeyiyile ama en çok korkuları hırsları ve kinleriyle yapılandırdığı bir hayatı sil baştan tanımlamaya çalışmak ve bunu sonunda hiçliğe çıkma pahasına göze almak dikkate değer birşey olsa gerek.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
çok başarılı!!!!!!
Post modern tarzda yazılmış bir düşünce kitabı.yaşamda kendini gerçekleştirememiş bir grup entelin kendi tasarladıkları bir dünyada yaşamak için oluşturdukları bir mekanın adı unutma bahçesi.hayatı yeniden yorumlayıp kurallarını kendilerinin koydukları bir dünyayı özlüyorlar.Daha insanca bir dünya düzeninde daha mutlu,üretken,kalıpların dışında düşünen yeni biri olmak umuduyla,geçmişe dair ne varsa geride bırakıyorlar.öykülerini yeniden kurgulamak istiyorlar.gitmek kaderin hatalarını düzeltmektir hükmü uyarınca,kendilerine sunulmuş yaşam biçimini geşmişte bırakıyorlar.kitapta zaman olgusu dikey zaman algımızın dışında işliyor.geçmiş,gelecek ve şimdi eş zamanlı olarak aynı düzlemde gerçekleşiyor. Sıra dışı bir romanları sevenlere…
Latife Tekin her zaman için olduğu gibi burada da iyi bir yazı diline sahip. bu eseri önceki eserleriyle karşılaştırılabilecek kadar başarılı değil ancak yine de insanın iyi kavramış bir yazarın yazdığı her eseri okumak ayrı bir tat veriyor. Eser popüleştilecek oldu ama girişimler başarısız olmuştu, doğrusu bu başarısızlığa sevinmedim değil, çünkü Latife Tekin popüleştirilmemesi gerekecek kadar iyi bir yazar.
yaşamın onlar için herhangi bir yerinde başlayıp yine onlar için herhngi bir yerinde bitiyor unutma bahçesi. bir grup insanın hayatı unutarak yeniden yaşamayı denediği bu bahçede söz konusu yine insan olduğu için belkide herşey yine karmaşıklaşıyor bulanıklaşıyor ve belkide en acısı anlamsızlaşıyor. aslında bu latife tekinin bilerek yaptığı birşey değil kurguda bile olsa insanın öteden beri herşeyiyile ama en çok korkuları hırsları ve kinleriyle yapılandırdığı bir hayatı sil baştan tanımlamaya çalışmak ve bunu sonunda hiçliğe çıkma pahasına göze almak dikkate değer birşey olsa gerek.