Ahmet Altan, yalnızca duyguların, tutkuların değil, düşüncelerin de yazarı. Birçok insanın sustuğu, susturulduğu, sindirildiği dönemlerde, düşüncelerini açıkça yazmaktan, inandıkları için mücadele etmekten çekinmeyen; defalarca yargılanıp mâhkum olsa da düşüncelerinden taviz vermeyen güçlü bir kalem. Kalabalıkların, sessizliğin karanlığına çekildiği zamanlarda toplumun vicdanı olmayı başaranlardan biri. Ve Kırar Göğsüne Bastırırken ‘de, düşüncelerini her zaman insan duyarlılığının sıcaklığı ile ifade etmeyi başarmış olan Altan ‘ın, hayatımıza, geçmişimize ve geleceğimize ışık tuttuğu, kaygılarımızı ve umutlarımızı dile getirdiği yazılar var. Romanlarında insan ruhunun derinliğini, insanın kaderini, hüznünü, coşkusunu anlatan Altan ‘ın bu kitabı, toplumun söylenmesi yasaklanmış acılarına, bastırılmış sevinçlerine, gölgede bırakılmış sırlarına eğiliyor.
Ahmet Altan’ın usta kaleminin tadını her sayfada duyabileceğiniz, keyifle okuyacağınız güzel bir kitap. Kitap bir solukta okunuyor. Kitaplığınızdaki yerini mutlaka almalı.
Yayınlanmış bütün kitaplarını okumuş bir kişi olarak Sayın Altan’ın “deneme” tarzındaki bu son kitabını öncekilere nazaran daha nitelikli bulduğumu söylemeliyim.Bu kitabın konusu olan sosyal çarpıklıkları,toplumsal düşünce hayatındaki sancıları ve oldukça cesur sistem eleştirilerini okuduğunuzda ayaklarınız bu topraklara daha sağlam basacak.
ahmet altan denemeleri… aslında fazla söze gerek yok. yine çok akıllıca, yine çok keyifli, yine çok özel… kadın ve aşktan daha az bahsetmiş bu kitabında. tarihimiz, hallerimiz, kahramanlarımız, vatanımız, askerimiz, politikamızdan bahseden denemeler bunlar. içindeki yazılardan bazıları hakkında dava açılmış. Ve bu davalarla ilgili savunma yazıları da yer alıyor kitapta. özellikle kitaba adını verdiği metin ve de “dünyanın en tehlikeli oyunudur Türk olmak” cümlesinin geçtiği metinleri çok seveceğinize eminim. Bu arada ahmet altan kendisi hakkında da ufak ufak bilgiler veriyor. 10 yaşında sigaraya başlaması, 11 yaşında sustalı sahibi olması, 12sinde tolstoy okuması, 14ünde marx ve 16sında babasıyla james joyce tartışmasına girmesi… ve kitap okumasıyla ilgili düşüncelerine de katılmamak elde değil. keyifli alacağınıza eminim…
“Aslında hiçbir şey kar değil insana
Ne gücü, ne zayıf yanları, ne de yüreği
Gölgesi bir haç gölgesidir kollarını açsa
Ve kırar göğsüne bastırırken sevdiği şeyi..”
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Usta bir yazar o herkes biliyor Ahmet Altan’ı romanlarını da denemeleri gibi bir çırpa okuyoruz.insanı biraz düşündürecek bir deneme tavsiye ederim…
Ahmet Altan’ın usta kaleminin tadını her sayfada duyabileceğiniz, keyifle okuyacağınız güzel bir kitap. Kitap bir solukta okunuyor. Kitaplığınızdaki yerini mutlaka almalı.
Yayınlanmış bütün kitaplarını okumuş bir kişi olarak Sayın Altan’ın “deneme” tarzındaki bu son kitabını öncekilere nazaran daha nitelikli bulduğumu söylemeliyim.Bu kitabın konusu olan sosyal çarpıklıkları,toplumsal düşünce hayatındaki sancıları ve oldukça cesur sistem eleştirilerini okuduğunuzda ayaklarınız bu topraklara daha sağlam basacak.
ahmet altan denemeleri… aslında fazla söze gerek yok. yine çok akıllıca, yine çok keyifli, yine çok özel… kadın ve aşktan daha az bahsetmiş bu kitabında. tarihimiz, hallerimiz, kahramanlarımız, vatanımız, askerimiz, politikamızdan bahseden denemeler bunlar. içindeki yazılardan bazıları hakkında dava açılmış. Ve bu davalarla ilgili savunma yazıları da yer alıyor kitapta. özellikle kitaba adını verdiği metin ve de “dünyanın en tehlikeli oyunudur Türk olmak” cümlesinin geçtiği metinleri çok seveceğinize eminim. Bu arada ahmet altan kendisi hakkında da ufak ufak bilgiler veriyor. 10 yaşında sigaraya başlaması, 11 yaşında sustalı sahibi olması, 12sinde tolstoy okuması, 14ünde marx ve 16sında babasıyla james joyce tartışmasına girmesi… ve kitap okumasıyla ilgili düşüncelerine de katılmamak elde değil. keyifli alacağınıza eminim…
“Aslında hiçbir şey kar değil insana
Ne gücü, ne zayıf yanları, ne de yüreği
Gölgesi bir haç gölgesidir kollarını açsa
Ve kırar göğsüne bastırırken sevdiği şeyi..”