Bilindiği gibi topraklarımız ve uygarlığımız, geçmişte büyük badireler atlatmıştır. Ancak Türkiye’nin derin kökleri, büyük kültürü ve kadim uygarlığı, zor anlarında kuvvetini hep hissettirmiştir.Çünkü karşı karşıya kaldığımız büyük badirelerin önünde gerilediğimizde, geri geri giden adımlarımızı durduran bir ruh hep vardır. Sırtımıza dokunan, bizi geri geri gitmekten alıkoyan ve sırtımıza mukavemet veren bir duvar vardır. Bu, büyük uygarlığımızın ruh duvarıdır. Şiirle de ifade edilmiştir bu güç. Bu büyük nefes, manzum hikayeler, ağıtlar, marşlar ve naralarla da söylenmiştir. Bu güç, tam unuttuk, yenildik dediğimiz anlarda gelip bizi bulmuş gür bir sedadır aynı zamanda.Bu güç, yanmamış ve yanmayacak bir yoksul sobasının odasında, İstiklal Marşı’nı kömürle duvarlara yazarken dudakları umutla gülümseyen büyük Akif’in ruhundaki güçtür. Şimdi o gücü tekrar hatırlamanın zamanıdır. Çünkü uygarlığımız yeniden şaha kalkmak üzeredir. Yeniden hafıza tazelemenin ve yükselmenin arefesindedir.Elbette bir çok şey yapıldı Akif’i anlamak ve hatırlamak için. Manzum eseri “Safahat” elden ele, dilden dile dolaştı doksan yıldır. Onun bir şiiri, dünyada ayakta dinlenen tek şiir olma hüviyetini hala koruyor. Onun için yayınlar yapıldı. Toplantılar düzenlendi.Ama azdır. Hepsi azdır. Yetmez. Bizim, âcizane gerçekleştirdiğimiz bu çalışma, bu büyük adamın, bu büyük ruhun hikâyesine biraz daha yakından bakma niyetini taşıyor. Akif haritasının daha ince kollarına, kılcal damarlarına ulaşma ümidini taşıyor. Onun zamanının ve özel coğrafyasının niteliklerini biraz daha derinden ve sahiden kavrama çabalarına ön ayak oluyor.Bu vesileyle Akif’i bir kez daha, rahmet ve hasretle, minnetle anıyoruz.12–13 Mart 2011 tarihinde Zeytinburnu Belediyesi ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Medeniyetler İttifakı Enstitüsü işbirliğiyle düzenlenen Uluslar arası Mehmet Akif Ersoy Sempozyumu tebliğlerinden oluşan bu kitabın, Akif’in büyük dünyasına bir adım daha yaklaşmamıza vesile olacağına inanıyoruz.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)