"Aslında bu ne, insanın kendisini bir başkası sanması değil mi? Edim ilkesinin çerçevesi içinde belirlenmiş, deyim uygun düşerse bir 'toplumsal kimlik' var, bir de 'haz ilkesin'in insanın içinde oluşturup geliştirdiği, 'bireysel kimlik'!Bu ikisi, ilk günden başlayarak, birbiriyle çatışıyor: hangimiz acaba bunlardan hangisiyiz? Hangimizde, hangisi, hangi dereceye kadar etkili oluyor? İşi aslına indirgerseniz, eşcinsellik de, travestilik de, transeksüellik de, bir gerçek kişiliğini arama , kendini bir başkası sanma sorunudur.Nasıl cesur kendini korkak, güçlü kendini zayıf, haksız kendini haklı, aptal kendini kurnaz sanırsa, bazı erkekler kadın, bazı kadınlar erkek sanır...Hiçbir bilimsek iddiası olmayan bu kitap, yıllar içersinden bazı gözlemler, uzun okumalardan bazı notlar içeriyor; tabii, hepinizi şaşırtacak (mı?) bazı resimler de!"
attila ilhan’ın 60’lar, 70’ler bakış açısıyla yazdığı ve artık zamanımızda bu konularda daha fazla bilinçlendiğimiz ve bilgilendiğimiz sapkın cinsellikle ilgili demode ancak pratik bazı örneklerin faydalı olduğu bir kitap.
Aynı Hangi Seks. Bence bu kitaplardan birine gerek yokmuş-birinden biri biraz daha kalın basılabilirdi. Kesinlikle ilginç-zaten konu ilginç. Attila İlhan da bayağı araştırma yapmış bu konuyla alakalı. Edebi’nin yorumuna bir anlamda katılıyorum, eşcinsellik veya çoğunluğun kabul etmediği türden herhangi bir cinsellik bilinçli bir seçim değil, benim kendisinden ayrıldığım nokta bu olabilir. Bilincin değil bilinçaltının yaptığı bir tercih bu. Diğer psikolojik bozukluklar gibi tedavisi vardır mutlaka-ama bozulan her şeyi düzeltmek zordur. Psikolojikse ekstra zordur. Hele cinsellikle ilgiliyse herhalde çok ama çok zordur. Zaten herkesin aynı olması gerekmiyor dünyada-ama insan düzeltilmesi çok zor olan ve aslında kendisinin tercihi olmayan bir…durumdan dolayı acı çekiyorsa…bu gerçekten çok üzücü oluyor…
Hangi Seks’e benzeyen bir kitap.Kitap iki bölümden oluşuyor.Birinci bölüm “Öteki Cinselliğe Yolculuk”da travestilik,transeksüellik,eşcinsellik gibi kavramlar sorgulanıyor yerli ve yabancı örneklerle (hem de çok ilginç örneklerle)anlatılıyor.İkinci bölüm “Yalanla Yanlış Arasında”da hayatının bir döneminden sonra karşı cinsin görünümüne ve yaşamına bürünen yerli ve yabancı örnekler anlatılıyor.Her iki bölümde de verilen yerli örnekler Osmanlı döneminden.Her bölümün alt bölümleri var.Bu bölümlerin sonundaki “Meraklısına Notlar” ve çeşitli ruh bilimcilerin görüşleri(özellikle bu kısım)çok önemli.Kitabın vurguladığı düşünce bu tür cinsel sapkınlıklar çocuklukta yanlış yetiştirilmekten kaynaklanıyor.Bu kitabı anne-baba adayları mutlaka okuması gerekir.Çok az da olsa fiziki koşulların(hormon vs.)cinsel kimliği etkilediği söylense de bu durumun psikolojik durumun fiziksel koşulu etkilemesine bağlanıyor.Cinsel kimlikleri farklı olanların hormon değerlerinin kendi cinsiyetinden az olması da bu sebebe bağlanıyor.A.İlhan da bu durumun tamamen kendini öteki sanma psikolojisinden kaynaklandığını söylüyor.Ben çeşitli cinsel sapkınlıkların hiç bir zaman bir tercih olduğunu düşünmedim.Türkiye’deki belirli örneklerin hayat hikâyelerini incelediğimiz zaman bu problemlerin çocukluktaki yanlış yetiştirilmeden kaynaklandığını görüyoruz.Bu kitap da benim bu düşüncemi doğrular nitelikte.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
SADECE ŞAİR OLARAK BAKMAMAK LAZIM GÜZEL ESER ÇIKARMIŞ
attila ilhan’ın 60’lar, 70’ler bakış açısıyla yazdığı ve artık zamanımızda bu konularda daha fazla bilinçlendiğimiz ve bilgilendiğimiz sapkın cinsellikle ilgili demode ancak pratik bazı örneklerin faydalı olduğu bir kitap.
ustanın begenmedigim tek kitabı
Aynı Hangi Seks. Bence bu kitaplardan birine gerek yokmuş-birinden biri biraz daha kalın basılabilirdi. Kesinlikle ilginç-zaten konu ilginç. Attila İlhan da bayağı araştırma yapmış bu konuyla alakalı. Edebi’nin yorumuna bir anlamda katılıyorum, eşcinsellik veya çoğunluğun kabul etmediği türden herhangi bir cinsellik bilinçli bir seçim değil, benim kendisinden ayrıldığım nokta bu olabilir. Bilincin değil bilinçaltının yaptığı bir tercih bu. Diğer psikolojik bozukluklar gibi tedavisi vardır mutlaka-ama bozulan her şeyi düzeltmek zordur. Psikolojikse ekstra zordur. Hele cinsellikle ilgiliyse herhalde çok ama çok zordur. Zaten herkesin aynı olması gerekmiyor dünyada-ama insan düzeltilmesi çok zor olan ve aslında kendisinin tercihi olmayan bir…durumdan dolayı acı çekiyorsa…bu gerçekten çok üzücü oluyor…
Hangi Seks’e benzeyen bir kitap.Kitap iki bölümden oluşuyor.Birinci bölüm “Öteki Cinselliğe Yolculuk”da travestilik,transeksüellik,eşcinsellik gibi kavramlar sorgulanıyor yerli ve yabancı örneklerle (hem de çok ilginç örneklerle)anlatılıyor.İkinci bölüm “Yalanla Yanlış Arasında”da hayatının bir döneminden sonra karşı cinsin görünümüne ve yaşamına bürünen yerli ve yabancı örnekler anlatılıyor.Her iki bölümde de verilen yerli örnekler Osmanlı döneminden.Her bölümün alt bölümleri var.Bu bölümlerin sonundaki “Meraklısına Notlar” ve çeşitli ruh bilimcilerin görüşleri(özellikle bu kısım)çok önemli.Kitabın vurguladığı düşünce bu tür cinsel sapkınlıklar çocuklukta yanlış yetiştirilmekten kaynaklanıyor.Bu kitabı anne-baba adayları mutlaka okuması gerekir.Çok az da olsa fiziki koşulların(hormon vs.)cinsel kimliği etkilediği söylense de bu durumun psikolojik durumun fiziksel koşulu etkilemesine bağlanıyor.Cinsel kimlikleri farklı olanların hormon değerlerinin kendi cinsiyetinden az olması da bu sebebe bağlanıyor.A.İlhan da bu durumun tamamen kendini öteki sanma psikolojisinden kaynaklandığını söylüyor.Ben çeşitli cinsel sapkınlıkların hiç bir zaman bir tercih olduğunu düşünmedim.Türkiye’deki belirli örneklerin hayat hikâyelerini incelediğimiz zaman bu problemlerin çocukluktaki yanlış yetiştirilmeden kaynaklandığını görüyoruz.Bu kitap da benim bu düşüncemi doğrular nitelikte.