Ünlü Alman yazarı Erich Maria Remarque'ın Yaşamak Zamanı, Ölmek Zamanı adlı bu romanı, genç Alman askeri Ernst Graeber'in üç haftalık izin döneminde geçer. Alman orduları, Doğu'dan geri çekilmeye başlamıştır. Çöküşün başlangıcıdır bu. Ama Graeber'in önünde, tam üç haftalık ve savaştan uzak bir hayat vardır. Döndüğü kentin yıkıntıları, anasıyla babasını arayıp bulma çabaları ve sonunda bu umutsuzluk denizinin ortasında kurtarıcı bir ada gibi karşısına çıkacak sevgi ortamında geçecek üç hafta. Graeber ve Elisabeth, bu kısa zaman parçasını, bombardıman uçaklarının saldırılarından ve savaşın kentin her köşesinde boy gösteren yıkımlarından çalarak yaşayacaklardır. Ama ne ölçüde? Remarque, bu dekor içinde, iki insanın umutlarından ve umarsızlıklarından oluşan bir sahne içinde Nazi Almanyası'nın çok canlı, çok gerçekçi bir görünümünü vermektedir. Erich Maria Remarque, bilindiği gibi, Hitler yönetiminin yok etmeye çalıştığı bir ulu yazardır. Kitaplarının alanlarda yakılması unutulmamıştır. Alman yurttaşlığından da atılan yazarın bütün suçu, tıpkı Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok ve Dönüş Yolu'nda ve bu romanında da görüleceği gibi, yöneticilerin açtıkları savaşların suçunun bütün bir ulusa yüklenemeyeceğini açık açık söylemiş olmasıdır.
Hayatımda bir ilk,tamı tamına 1 hafta etkisinden kurtulamadığım kitap..Beni çok etkilemişti..hala o günü hatırladıkça..içime biriken tarifsiz duyguyu yaşarım.
Büyük bir yıkımın ve vahşetin tanıklığını yapan usta bir yazar Remarque. Döneminin önemli savaş karşıtlarından birisi olan yazar, nasyonal sosyalistlerin güç kazandığı yıllardan başlayarak iktidara geldikleri yıl olan 1931 den sonra ülkesinden kaçmak zorunda bırakılmıştır. Böyle bir altyapının üzerinde yükselen “Yaşamak Zamanı Ölmek Zamanı” da 2. Dünya Savaşına bir askerin gözünden bakarak anlatan efsaneleşmiş bir kitap. Kitap, savaşın vahşiliğini, acımasızlığını, anlamsızlığını yaşayanların gözünden yetkin bir şekilde anlatmış ancak kitap asıl olarak diyor ki: “Yaşadığınız zamanın kıymetini bilin.” Önemli bir eser, kolay okunabilir bir dili var, herkese öneririm.
Genelde okuduğum tarzdaki romanların dışında bir okuyup ta en çok etkisinde kaldığım roman şu ana kadar Yaşamak ve Ölmek Zamanı’dır.Benim okuduğum 74 basımlı kitabın adı bile şu anki baskılara göre değişikti ve nedendir tam olarak anlamam ama o yıllarda basılan kitapları okumak bende daha çok haz duygusu oluşturuyor.Romanın ilk sayfasında elimde olmadan Remarque gibi usta bir yazarın etkisi altına girdim ve romanın ortalarında iyice kapana kapılmışken sonunda özellikle de son paragrafında gözlerim doldu.Hem bir II. Dünya Savaşı romanını bir Alman Askeri tarafından okumakta çok farklı bir zevkti.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
müthişşş….
Hayatımda bir ilk,tamı tamına 1 hafta etkisinden kurtulamadığım kitap..Beni çok etkilemişti..hala o günü hatırladıkça..içime biriken tarifsiz duyguyu yaşarım.
Büyük bir yıkımın ve vahşetin tanıklığını yapan usta bir yazar Remarque. Döneminin önemli savaş karşıtlarından birisi olan yazar, nasyonal sosyalistlerin güç kazandığı yıllardan başlayarak iktidara geldikleri yıl olan 1931 den sonra ülkesinden kaçmak zorunda bırakılmıştır. Böyle bir altyapının üzerinde yükselen “Yaşamak Zamanı Ölmek Zamanı” da 2. Dünya Savaşına bir askerin gözünden bakarak anlatan efsaneleşmiş bir kitap. Kitap, savaşın vahşiliğini, acımasızlığını, anlamsızlığını yaşayanların gözünden yetkin bir şekilde anlatmış ancak kitap asıl olarak diyor ki: “Yaşadığınız zamanın kıymetini bilin.” Önemli bir eser, kolay okunabilir bir dili var, herkese öneririm.
Çok güzel ve okunmasını tavsiye ettiğim bir kitap. Böyle kitapları okumak kesinlikle vakit kaybı değil
Genelde okuduğum tarzdaki romanların dışında bir okuyup ta en çok etkisinde kaldığım roman şu ana kadar Yaşamak ve Ölmek Zamanı’dır.Benim okuduğum 74 basımlı kitabın adı bile şu anki baskılara göre değişikti ve nedendir tam olarak anlamam ama o yıllarda basılan kitapları okumak bende daha çok haz duygusu oluşturuyor.Romanın ilk sayfasında elimde olmadan Remarque gibi usta bir yazarın etkisi altına girdim ve romanın ortalarında iyice kapana kapılmışken sonunda özellikle de son paragrafında gözlerim doldu.Hem bir II. Dünya Savaşı romanını bir Alman Askeri tarafından okumakta çok farklı bir zevkti.