Sevgi Soysal, bu yapıtında 12 Mart dönemi olaylarını insancıl bir gözle ele almakta, çağdaş insanın sorunlarını, toplumsal ilişkilerini zekice gözler önüne sermektedir. Özğürlüğün, bağımsızlığın, aydınlığın, aydın düşüncenin ve mutluluğun yollarını yalın bir dille, ustaca gösterme çabası içindedir
Sevgi Soysal’ı hep merak ederdim bir türlü okumak fırsat olmamıştı;Yenişehir’de Bir öğle Vakti ile birlikte Sevgi Soysal tarzıyla tanışmış olduğumu düşünüyorum.Uzun zamandır bu kadar iyi bir edebiyat okumamıştım;çok sağlam bir zeminde çok belirgin ve bilinçli atılan cümleler,ifadeler…Roman diyerek geçilmeyecek,insana yeni değerler katacak bir eser.
“Yenişehir’de Bir Öğle Vakti”, bütün roman tarihimiz içerisinde, en kısa zaman dilimini anlatan öyküsüyle, önemli bir yeniliği barındırır. Bir öğle vakti Ankara’da, bir kavak ağacının devrilmesine paralel olarak, toplumdan çeşitli insan tiplerini anlatırken, dönemin davranış ve düşünce yapısını da sergileyiverir. Yazarın, daha önceki öykü ve romanlarında gördüğümüz simge kullanımı, bu romanında –son kez olmak üzere- tekrarlanır. Kısa bir tanıtım yazısında, yıkılan kavak ağacının düzeni, altında kalan kapıcı Mevlüt’ün, düzene bağlı kesimleri temsil ettiğini söylemek, doğru olsa bile, S.Soysal’ın öyküsünü çok basitleştirmek olacak
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Sevgi Soysal’ı hep merak ederdim bir türlü okumak fırsat olmamıştı;Yenişehir’de Bir öğle Vakti ile birlikte Sevgi Soysal tarzıyla tanışmış olduğumu düşünüyorum.Uzun zamandır bu kadar iyi bir edebiyat okumamıştım;çok sağlam bir zeminde çok belirgin ve bilinçli atılan cümleler,ifadeler…Roman diyerek geçilmeyecek,insana yeni değerler katacak bir eser.
“Yenişehir’de Bir Öğle Vakti”, bütün roman tarihimiz içerisinde, en kısa zaman dilimini anlatan öyküsüyle, önemli bir yeniliği barındırır. Bir öğle vakti Ankara’da, bir kavak ağacının devrilmesine paralel olarak, toplumdan çeşitli insan tiplerini anlatırken, dönemin davranış ve düşünce yapısını da sergileyiverir. Yazarın, daha önceki öykü ve romanlarında gördüğümüz simge kullanımı, bu romanında –son kez olmak üzere- tekrarlanır. Kısa bir tanıtım yazısında, yıkılan kavak ağacının düzeni, altında kalan kapıcı Mevlüt’ün, düzene bağlı kesimleri temsil ettiğini söylemek, doğru olsa bile, S.Soysal’ın öyküsünü çok basitleştirmek olacak