“… Köşkler; ağaçlardan fışkıran yaprakların, mor salkımların, bahçelerdeki sarmaşıkların coşkusu yüzünden görünmez olup gizlenmişti doğayla... Mimozalarla sapsarı bir renge bürünmüştü İstanbul. Boğaz’ın iki kıyısı erguvanlarla da süslenmeye başlamış, pembe tuvalet giymiş, nişanlı bir kız gibi oluvermişti bu görkemli şehir. Sapsarı lüle lüle saçlı mimozalarla, erguvanların pembe tuvaletini giymiş, gözlerinde Boğaz’ın doyulmaz maviliğiyle aşk kokuyordu İstanbul... Kalbi, Vehbi’nin özlemiyle tutuştu birden. Acaba o hatırlıyor muydu Rüya’yı?!...”Rüya’nın bu büyüme serüveninde:*Onunla birlikte geçmişin sokaklarında dolaşacak, o günlerde yaşayacak, her şeyi ne kadar da kısa bir zamanda tükettiğimize hayret edecek;*Karabük’teki lojmanların çiçek kokularını içinize çekecek;*Amasra’nın deniz kokulu havasını soluyacak;*Safranbolu’nun tahta konaklarında tarihi koklayacak;*Zonguldak’ın kömür kokusuyla karışık yabani dağ menekşelerinin miskini gönlünüze dolduracak;*Ereğli çileğinin değişik aromasını tadacak;*Sinop’un kestane kokusunu genzinizde hissedecek;*İzmir’in İmbat’ını solurken ferahlayacak;*Kastamonu’nun günümüze kadar ulaşan tarihi dokusunda yaşayacak;*İstanbul’un o aşk kokusunu kalbinizde duyacak;Velhasıl siz de zamandaki kokuları soluyarak, onunla birlikte aşık olacaksınız...
Nostalji aşığı olduğum ve o zamanlar Zonguldak’ta görev yaptığım için almıştım fakat durağan bulduğumdan dolayı üzülerek söylüyorum ki yarıda bıraktım. Kolay kolay kitap yarıda bırakmam ama gerçekten bana akıcı gelmedi. Hayal kırıklığı oldu.
Bir kız çocuğunun çocukluğundan gençliğine kadar olan yaşantısını anlatan güzel bir eser. Zamanın içinde güncel yaşamdan da detaylar vermesi, o dönemi yaşamış insanlar için bir nostalji rüzgarı da estiriyor…
Kitabı yeni okudum. Zonguldak’lı ve hele Karadon’da yaşamış olmam nedeniyle, kitap beni çok eski günlere geri götürdü. Bir çok anımı tazelememi sağladı. Bende o lojmanlarda büyüdüm (Uzun Sokak) ve 60’lı yıllarda Karadon Özel İlk okulunda okudum (EKİ ‘ye şimdinin Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait bir okul idi sonradan Milli Eğitim’e devredildi). Sonsözde Karadon Özel İlkokulu öğretmenlerinin isimlerinin anılması çok hoş. Onlar gerçekten çok değerli eğitimciydiler. Kısaca kitabı okumaktan büyük keyif aldım. Özellikle Zonguldak’ ve Karabük’lü okurlara ve tüm okurlara tavsiye ederim.. Yazarlarımızın ellerine sağlık.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Nostalji aşığı olduğum ve o zamanlar Zonguldak’ta görev yaptığım için almıştım fakat durağan bulduğumdan dolayı üzülerek söylüyorum ki yarıda bıraktım. Kolay kolay kitap yarıda bırakmam ama gerçekten bana akıcı gelmedi. Hayal kırıklığı oldu.
Eski gelenek ve göreneklerimiz ile harmanlanmış, akıcı bir roman
Eskiye dair ne varsa severek okuyorum. Nostalji sevenler mutlaka alıp okumalı.
Bir kız çocuğunun çocukluğundan gençliğine kadar olan yaşantısını anlatan güzel bir eser. Zamanın içinde güncel yaşamdan da detaylar vermesi, o dönemi yaşamış insanlar için bir nostalji rüzgarı da estiriyor…
Kitabı yeni okudum. Zonguldak’lı ve hele Karadon’da yaşamış olmam nedeniyle, kitap beni çok eski günlere geri götürdü. Bir çok anımı tazelememi sağladı. Bende o lojmanlarda büyüdüm (Uzun Sokak) ve 60’lı yıllarda Karadon Özel İlk okulunda okudum (EKİ ‘ye şimdinin Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait bir okul idi sonradan Milli Eğitim’e devredildi). Sonsözde Karadon Özel İlkokulu öğretmenlerinin isimlerinin anılması çok hoş. Onlar gerçekten çok değerli eğitimciydiler. Kısaca kitabı okumaktan büyük keyif aldım. Özellikle Zonguldak’ ve Karabük’lü okurlara ve tüm okurlara tavsiye ederim.. Yazarlarımızın ellerine sağlık.