En uyanık olduğum zaman yakalıyor uyku perisi. Uyku perisinin uçları kahverengiye çalan kızıl kanatları var. Atları ateşten..Bin yıllık uykusuzluğumu hangi çeşmelerden kandırayım, diyorum ona. Gümüş memelerinden bengisu sunar gibi bin bir ihsanla bana ölümün kadehlerini gösteriyor. Üzümün kızının baygınlaştırıcı tadından farklı bir şey bu: Gerçek uyku; ölüm!Ölüm; o hepimizin bekletmeyen sevgilisi!Bahar zehirlenmesi, diyor, hekimbaşı ruhumu yazıya döktüğünde. Bu kalem hangi ağaçtan biliyorum, bu kalem hangi ağaçtan.. Dal uçlarına biriken hayatın ne denli kışkırtıcı bir çığlıkla değiştiğini görüyorum. Değişmek: Kanımızda koşan kısraklardan ödünç aldığımız sancı!
Eser yazarın müstakil denemelerinden oluşmaktadır. Mehmet Aycı’nın Türkçeyi kullanmadaki başarısı ve harikulade üslûbu hayranlık uyandırıcı seviyededir. Esere ismini veren “zehirli ağaçlar albümü” isimli deneme ile birlikte “yedi” ve “uyku adası” isimli denemeler hararetle tavsiye edilir.
Şair Mehmet Aycı, bence şairliğinden çok denemeye ağırlık vermeli. Zira şiirleri gibi, denemeleri de okuru mest ediyor. Denemeler, bir kahvede oturmuş, yazarla muhabbet ediyormuşçasına sarıyor okuru.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Eser yazarın müstakil denemelerinden oluşmaktadır. Mehmet Aycı’nın Türkçeyi kullanmadaki başarısı ve harikulade üslûbu hayranlık uyandırıcı seviyededir. Esere ismini veren “zehirli ağaçlar albümü” isimli deneme ile birlikte “yedi” ve “uyku adası” isimli denemeler hararetle tavsiye edilir.
Şair Mehmet Aycı, bence şairliğinden çok denemeye ağırlık vermeli. Zira şiirleri gibi, denemeleri de okuru mest ediyor. Denemeler, bir kahvede oturmuş, yazarla muhabbet ediyormuşçasına sarıyor okuru.