İnsanın var olduğu ilk günden beri, aklını ve kalbini meşgul eden soru ve kuşkular olagelmiştir. Ve son insanın da bu dünyadan ayrılacağı ana kadar bu soru ve kuşkular insanlığı meşgul etmeye devam edecektir. Çünkü ilk insanın psikolojisi ne ise, son insanın da psikolojisi o olacaktır, temel esaslar açısından. Ve insanın psikolojik âleminde en önemli yerlerden birini din duygusu işgal etmektedir. Bundandır ki, tanrısal bir din inancını benimsemeyenler, insan ürünü dinler icat etmekte ve ona inanıp yaşamlarını ona göre sürdürmektedirler. Timaş Yayınları'ndan çıkan ve Ömer Sevinçgül’ün kaleme aldığı 12 kitaplık "Özel İnsanlar Arıyorum" dizisinin sekizinci kitabı olan "sen bir istisna mısın?" isimli kitap, insanoğlunun din ve yaşam eksenli soru ve kuşkularına cevaplardan oluşmakta.
yazarın bu tarzdaki bir çok kitabını okudum ve tarzına da alıştım. kitabın içerisinde itikadi ve ameli kafa karıştıran bir çok soruya özlü ve doyurucu cevaplar var. sorulara özlü ve kısa cevaplar verilmiş tavsiye ederim.
Hayat varlik nedenini dusunmeden yasamak, beyni uyusturmaksa, evet haklisin, ben o hayatta yokum…istemem, eksik olsun. Biliyorum ki gunahlarin lezzeti gider, dumani kalir.Gelip gecici zevklerim icin ebedi hayatimi mahvedemem.Karanlikla ugrasmaktansa isik yakmanin daha akillica oldugunu gordum…tahrip kolay, tamir zor.Ben kulum, kendime yakisani yaparim…sonucu yaratacak olan Allah.Gecenin sonu nehar, kisin akibeti baharCizginin berisi dunya, otesi baska diyar.Boyleymis eski zamanlarda …bir arkadaslik basladi mi ardi arkasi kesilmezmis …bayrak tasir gibi dostluk tasirmis insanlar…Once arkamdaki aslani oldur… onumdeki idamsehpasini kaldir…bana aci veren yaralarimi tedavi et… Zorunlu yolculugumu bitir…ondan sonra gel keyif surelim…Birileri seni gunaha davet ederse, de onlara…benim sonsuz arzularim var, sen tatmin edebilir misin…manevi yaralarima deva bulabilir misin …uzun bir yola gitmek zorundayim, durdurabilir misin…elinde bir care varsa soyle…yoksa sus…bak, kuran kainati okuyor…ben, onu dinlemek, o nur ile nurlanmak , dunyada huzuru bulmak, ahirette kurtulusa ermek istiyorum…Insaniz iste, bizi dunyada bir adim ileriye goturecek bir imtihan icin canimizi disimize takip calisiyoruz da bize ebedi bir dunyayi kazandiracak imtihan konusunda tembellik edebiliyoruz…Her sey ziddini icinde tasir. Olumun annesi hayat, hayatin onsozu vefat. Ve toplami ask…tebessumun gibiyse olum, raziyim gulum, al beni, kalbin canima kabir olsun
Ve O (CC)insanları ve cinleri ancak kendilerine kulluk etsinler diye yarattı. Sanırım yüzyılımız insanının en büyük talihsizliği sahabe döneminden farklı olarak “İnandık iman ettik” ten ziyade “Bir saniye inanmam için mantığıma uyması gerekir” gibi teslimiyetten çok sorgulayıcı bir inanca sahip olmasıdır. İnsanların inanç boşluklarını doldurmak için giriştikleri yolculuklarda genellikle binlerce farklı inancı dinleştiren kişilerle karşılaşmaları ne büyük bir talihsizlik olmaktadır. Kitapta bence bunu da görme fırsatı bulacak ve insanların inançlarının nasıl deforme olduğuna şahit olacaksınız ancak sayın Ömer Sevinçgül kitabınız ismi ile içeriği arasında biraz tezatlık gördüm dersem umarım fazla haddimi aşmış olmam. Yine de kitabınızı okumak bir hazdı.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
mutlaka okunması gereken yazarın en sevdiğim serisinin ilginç sorulara dini anlamda yaklaşımı ve doğru cevaplamalarını içeren güzel akıcı bir kitap.
yazarın bu tarzdaki bir çok kitabını okudum ve tarzına da alıştım. kitabın içerisinde itikadi ve ameli kafa karıştıran bir çok soruya özlü ve doyurucu cevaplar var. sorulara özlü ve kısa cevaplar verilmiş tavsiye ederim.
Hayat varlik nedenini dusunmeden yasamak, beyni uyusturmaksa, evet haklisin, ben o hayatta yokum…istemem, eksik olsun. Biliyorum ki gunahlarin lezzeti gider, dumani kalir.Gelip gecici zevklerim icin ebedi hayatimi mahvedemem.Karanlikla ugrasmaktansa isik yakmanin daha akillica oldugunu gordum…tahrip kolay, tamir zor.Ben kulum, kendime yakisani yaparim…sonucu yaratacak olan Allah.Gecenin sonu nehar, kisin akibeti baharCizginin berisi dunya, otesi baska diyar.Boyleymis eski zamanlarda …bir arkadaslik basladi mi ardi arkasi kesilmezmis …bayrak tasir gibi dostluk tasirmis insanlar…Once arkamdaki aslani oldur… onumdeki idamsehpasini kaldir…bana aci veren yaralarimi tedavi et… Zorunlu yolculugumu bitir…ondan sonra gel keyif surelim…Birileri seni gunaha davet ederse, de onlara…benim sonsuz arzularim var, sen tatmin edebilir misin…manevi yaralarima deva bulabilir misin …uzun bir yola gitmek zorundayim, durdurabilir misin…elinde bir care varsa soyle…yoksa sus…bak, kuran kainati okuyor…ben, onu dinlemek, o nur ile nurlanmak , dunyada huzuru bulmak, ahirette kurtulusa ermek istiyorum…Insaniz iste, bizi dunyada bir adim ileriye goturecek bir imtihan icin canimizi disimize takip calisiyoruz da bize ebedi bir dunyayi kazandiracak imtihan konusunda tembellik edebiliyoruz…Her sey ziddini icinde tasir. Olumun annesi hayat, hayatin onsozu vefat. Ve toplami ask…tebessumun gibiyse olum, raziyim gulum, al beni, kalbin canima kabir olsun
Ve O (CC)insanları ve cinleri ancak kendilerine kulluk etsinler diye yarattı. Sanırım yüzyılımız insanının en büyük talihsizliği sahabe döneminden farklı olarak “İnandık iman ettik” ten ziyade “Bir saniye inanmam için mantığıma uyması gerekir” gibi teslimiyetten çok sorgulayıcı bir inanca sahip olmasıdır. İnsanların inanç boşluklarını doldurmak için giriştikleri yolculuklarda genellikle binlerce farklı inancı dinleştiren kişilerle karşılaşmaları ne büyük bir talihsizlik olmaktadır. Kitapta bence bunu da görme fırsatı bulacak ve insanların inançlarının nasıl deforme olduğuna şahit olacaksınız ancak sayın Ömer Sevinçgül kitabınız ismi ile içeriği arasında biraz tezatlık gördüm dersem umarım fazla haddimi aşmış olmam. Yine de kitabınızı okumak bir hazdı.