Araştırmalarını, düşünce hareketleri, eğitim müesseselerinin ortaya çıkışı ve kökenleri İslam medeniyetinde olup Batı’ya intikal eden çeşitli uygulamalar, müesseseler ve hareketler üzerine yoğunlaştıran George Makdisi, İslâm ve Batı medeniyetleri arasındaki sürekliliğin ve benzerliğin izlerini sürmüş, bu iki medeniyetin kurumlarını ele alan mukayeseli çalışmalar yapmıştır. Bu durum, Makdisi’nin çalışmalarının özgünlüğünü sağlayan niteliklerden biridir. Özellikle müessese ve belge tarihçiliği alanlarında güçlü olan Makdisi’nin çalışmalarının iki yönü daha dikkat çekicidir: Birincisi, tarihi hadiseleri ve müesseseleri anlama ve yorumlama sürecinde güncel dile çevirme çabası içinde olması ve buna uygun bir yöntem kullanması, diğeri ise belge esaslı araştırmacılığı ve metin okuma tekniğidir. Din, hukuk ve eğitim ile ilgili 14 seçme makalesinden oluşan bu eserinde Makdisi, bizi kelamcılar ile ehl-i hadis arasındaki gerilimden hukuk ve tasavvufa, XI. yüzyıl Bağdad’ında faaliyet gösteren İslâm eğitim müesseselerinden Londra’daki Inns of Court’a, ahlâktan tüzel kişiliklere, akademik özgürlükten Nizamiye Medresesi’nin açılış törenine İslâm’ın klasik çağında bir gezintiye davet ediyor.
Bilgin Makdisi’nin değişik zamanlarda değişik dergilerde yazılmış ve sempozyumlarda sunulmuş tebliğlerinden derlenen bir eser. Özellikle Hanbeliler’in sufizme karşı olmadığını hatta safsatacı sufilerin canhıraş feryatlarla saldırdıkları İbn Teymiyye’nin dahi bir hırka giyme şeceresine sahip olduğunu belgeleriyle sunmuş. Bazı makalelerin zayıf argümanlarla oluşturulduğunu düşünüyorum. Makdisi’nin bütün çalışmalarının Türkçe’ye çevrilmesi temennisiyle…Bereketli okumalar diliyorum…
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Bilgin Makdisi’nin değişik zamanlarda değişik dergilerde yazılmış ve sempozyumlarda sunulmuş tebliğlerinden derlenen bir eser. Özellikle Hanbeliler’in sufizme karşı olmadığını hatta safsatacı sufilerin canhıraş feryatlarla saldırdıkları İbn Teymiyye’nin dahi bir hırka giyme şeceresine sahip olduğunu belgeleriyle sunmuş. Bazı makalelerin zayıf argümanlarla oluşturulduğunu düşünüyorum. Makdisi’nin bütün çalışmalarının Türkçe’ye çevrilmesi temennisiyle…Bereketli okumalar diliyorum…