Ben, kendi dinimi, kendi edebiyatımı, kendi duygularımı, keder ve ızdıraplarımı, dertlerimi ve ihtiyaçlarımı düşündüğüm zaman, gerçekte kendimi düşünüyorum. Benim bireysel değil, toplumsal ve tarihsel özüm, bu kültürün doğup ortaya çıktığı kaynaktır. Dolayısıyla kültür, benim toplumumun, tarihin varlığı olan yapının tecellisidir, yansımasıdır; fakat özel şartları olan kendine özgü tarihsel dönemde yer alan, farklı kökeni olan, maddi, ekonomik ve sosyal yapının meydana getirdiği özel dertlere, düşüncelere, anlayış ve eğilimlere alışmış bir toplumda bir takım sahte taktikler, o toplumun kültürünü zihninden siliyor. Sonra başka bir zamana ve tarihsel döneme, başka bir ekonomik sisteme, başka sosyal ve siyasal bağlara ait olan kültürü benim kültürümün yerine yerleştiriyor. Artık ben kendimi düşünmek istediğim zaman, başka bir toplumun kültürünü kendi kültürüm olarak düşünüyorum; o zaman kendime ait olmayan dertlere muhatap oluyorum. Benim kültürel, felsefi ve sosyal gerçekliğimle uyuşmayan problemlerden dolayı feryadı figan ediyorum. Neticede o topluma ve o toplumun sosyal, ekonomik, siyasal ve tarihsel şartlarına ait olan, bana ait olmayan idealler ve ızdıraplarla karşılaşıyorum. Fakat o dertleri, ızdırap ve idealleri kendi dert, ızdırap ve ideallerim olarak görmeye başlıyorum.
İyice sindirmem, özümsemem için tekrar okumalıyım bu kitabı. Üzerine düşüne düşüne gidiyor bu kitap, bazen birkaç sayfa geri gidip tekrardan okuduğum yerler oldu. Altını çizip, aklıma not düştüğüm bir sürü yeri var bu kitabın. Felsefe, kendi içine yolculuk, sosyoloji ve psikoloji…
Okuması ne kadar da ağır. Kendisi olmayan insanın(Diyojen misali) kendisi olabilmesi için gerekli şartları sunuyor Şeriati. Kalabilmek için önce niteleyebilmek gerek. Son kısımda Jung ile alakalı vermiş olduğu bölümle bunu çok daha iyi anlatıyor. Hepimiz birer ruh hastasıyız ve elimizde fener ile insanı bulmalıyız.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
sade ve basit bir anlatım var dört zindan çok çarpıcı geldi.
İyice sindirmem, özümsemem için tekrar okumalıyım bu kitabı. Üzerine düşüne düşüne gidiyor bu kitap, bazen birkaç sayfa geri gidip tekrardan okuduğum yerler oldu. Altını çizip, aklıma not düştüğüm bir sürü yeri var bu kitabın. Felsefe, kendi içine yolculuk, sosyoloji ve psikoloji…
Güzel bir kitap ve cins bir kafa.
Ali Şeriati Şii akidesi üzere olduğunu bilmek kaydıyla oldukça zihin açan bir kitap
Okuması ne kadar da ağır. Kendisi olmayan insanın(Diyojen misali) kendisi olabilmesi için gerekli şartları sunuyor Şeriati. Kalabilmek için önce niteleyebilmek gerek. Son kısımda Jung ile alakalı vermiş olduğu bölümle bunu çok daha iyi anlatıyor. Hepimiz birer ruh hastasıyız ve elimizde fener ile insanı bulmalıyız.