Eski Yunan'dan bugüne, kadına yöneltilen suçlamaların hepsinde neden bunca ortak nokta bulunduğunu anlamak kolaydır; kadının içinde bulunduğu durum, birtakım yüzeysel değişikliklere rağmen, hep aynı kalmıştır ve kadının 'kişiliği' dediğimiz şeyi oluşturan da işte bu durumdur: kadın 'dünya kurulalı beri içinde taşıdığı niteliklerin, içkinliğin kurbanıdır,' kadının özünde yadsımacık vardır, kadın ihtiyatlı ve eli sıkıdır, kadında doğruluk ve titizlik kavramı yoktur. Kadın ahlak nedir bilmez, kadın en aşağılık anlamda çıkarcıdır, kadın yalancıdır, oyuncudur, hep kendisini düşünür... Bütün bu sözlerde doğru bir yan vardır. Yalnız bütün bu davranışlar kadının hormonlarından gelmediği gibi, beyin hücrelerine doğuştan da kazınmış değildir: bunların hepsi, birer kalıp halinde, içinde bulunduğu durum tarafından yaratılmıştır. İşte bu açıdan, bireşimci bir gözle kadının durumunu gözden geçireceğiz şimdi; bu bizi birtakım tekrarlara zorlayacak, ama aynı zamanda, iktisadi, toplumsal ve tarihsel koşullar içinde, 'kadının ölümsüz yanını' yakalamamıza izin verecek.
İlk baskısını Payel yayınevinden 1969 yılında yapan ve elimde 1972 tarihli üçüncü baskısını tuttuğum kitabın bence en ilginç özelliği, hali hazırda, aynı yayınevi, aynı çevirmen ve hatta aynı kapak ile sekizinci baskısını yapması. İnsan gerçekten hayret ediyor. Kitap feminist kuramın öncülerinden Simone de Beauvoir tarafından yazılmış ve sunum itibari ile doktora tezini andırıyor. Baştan sona kadının toplumdaki yeri, toplumsal, siyasal, cinsel, ahlaki yaşamında erkeklerin etkileri, bundan kurtulmak için yapılması gereken düşünsel eylemler, bir sürü yabancı referanslar verilerek detaylı olarak, benim anlama kabiliyetimin çok çok üstünde anlatılmış.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
kitap insana farkli bir bakış açısı kazandırıyor, toplumsal cinsiyetle alakalı pek çok farkındalık yaratıyor
İlk baskısını Payel yayınevinden 1969 yılında yapan ve elimde 1972 tarihli üçüncü baskısını tuttuğum kitabın bence en ilginç özelliği, hali hazırda, aynı yayınevi, aynı çevirmen ve hatta aynı kapak ile sekizinci baskısını yapması. İnsan gerçekten hayret ediyor. Kitap feminist kuramın öncülerinden Simone de Beauvoir tarafından yazılmış ve sunum itibari ile doktora tezini andırıyor. Baştan sona kadının toplumdaki yeri, toplumsal, siyasal, cinsel, ahlaki yaşamında erkeklerin etkileri, bundan kurtulmak için yapılması gereken düşünsel eylemler, bir sürü yabancı referanslar verilerek detaylı olarak, benim anlama kabiliyetimin çok çok üstünde anlatılmış.