Düşen yıldızların seslerini, tutulamayan dileklerin hayıflanmalarını duyuyorum. Burası çok soğuk. Ölmek üzereyim sayın Tanrım. Sahi ölürken böyle soğuk mu olunur? Böyle bir köşede çaresizce ölümü beklemek neden bu kadar soğuk Tanrım? Daha geniş bir zamanda ölüyor olsaydım; yine de bu kadar üşür müydüm? Beni bu kurak topraklara onlar savurdu. Onlar öldürdü benim umutlarımı henüz yaşarken. Oysa ütopyalarda yüzüyordum ben. Masmavi gökyüzüne balonlar salıyordum. Özlemek, o zamanlar sadece kırmızı bir balonun gökyüzünde gözden kaybolması kadar bir zaman dilimiydi. Şu an yaşayamadığım bu dünyayı öylesine çok özlüyorum ki. Geri dönüşüm imkânsız, kaybolduğum yolları çoktan yıkmışlar, yerlerine çok katlı binalar koymuşlar. Gökyüzüne o pencerelerden bakıyorlarmış, kafalarını kaldırmak yerine. Zaten kafalarını kaldırmayı hiç sevmediler. Unutmayın sevgili okur, mucize diye bir şey yoktur. Mucizeler umutsuzların uydurduğu bir palavradır.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
gelecek kitapları için umut verici bir yazar
yazacak çok şey var aslında ama sadece bir mucize olsun demek geliyor içimden.