Barbarın Tarihi Ezilenin Dini Hikmet Kıvılcımlı’da Tarih ve Din
Tanıtım Bülteni
“Kıvılcımlı, Türkiye sosyalist hareketi içerisindeki en özgün düşünürlerden biri… Okul yıllarında pozitivizmden etkilenmiş olduğu ya da tarih tezi bağlamında romantik sosyalizm geleneğine yaklaşmış olduğu söylenebilse de Kıvılcımlı’yı herhangi bir kategoriye sokmak çok mümkün değil. Kendine özgü ve Türkiye koşullarına uygun bir sosyalizm anlayışı geliştirmeye çalışan… Kıvılcımlı’nın neredeyse hayatının son anlarına kadar Türkiye’de kalmış olması da yaşadığı ülkenin siyasi gerçeklerinden kopmadan üretim yapabilmesini sağlamıştır.” Barbarın Tarihi Ezilenin Dini, Dr. Hikmet Kıvılcımlı’nın özgün düşünsel üretiminin odağında yer alan din ve tarih alanındaki teorilerine özenle eğilen bir çalışma. Kıvılcımlı, barbarlık-uygarlık gerilimini, tarihsel akışın bir motor gücü olarak düşünüyordu. “Din aleyhtarlığını” anlamsız buluyor, dinsel anlatıları, gerçek hayatın bütün sorunlarını yansıtan bir kaynak olarak okuyordu. Canan Özcan Eliaçık, Kıvılcımlı’nın ömrünü verdiği bu teorik çabanın inceliklerine mercek tutuyor. Özcan Eliaçık’ın önemli bir katkısı da, Kıvılcımlı’nın düşünce kaynaklarını irdelemesi. “İslam’ın Marks’ı” olarak adlandırdığı İbn-i Haldun başta olmak üzere, gerek Osmanlıİslâm gerek Marksist ve Batılı düşünürlerden aldığı ilhamları görüyoruz. 2019’da Türk Sosyal Bilimler Derneği’nin Genç Sosyal Bilimciler Ödülü’nü alan eser, sadece sınıf mücadeleleriyle ve din tarihiyle değil, insanlık tarihiyle ilgilenen herkese hitap eden geniş bir bakış sunuyor.
Maalesef nesnellikten uzak, duygusal bir kitap. yazar, Kıvılcımlı’ya duyduğu hayranlığın altında ezilmiş.
Yanlış anlaşılmasın, sorun yazarın kıvılcımlı’yı sevmesi ve savunması değil. sorun yazarın bunu yapış şekli. Kıvılcımlı’yı daha yukarıda göstermek için Türkiye tarihindeki kalan tüm tarihçileri ve sosyalistleri acımadan yerin dibine sokmuş yazar. öyle bir resim çizmiş ki, kitap bittiğinde kıvılcımlı hariç Türkiye tarihçiliğinin tamamının zeka özürlü taklitçilerden ibaret olduğunu sanıyorsunuz.
Üstelik kimleri kimleri (mesela nazım hikmeti) acımasızca eleştirip itin götüne sokmaktan çekinmeyen kitap, kıvılcımlı’ya ise göstermelik olarak dahi olsa tek bir eleştiri getirmiyor. Onu yanılmaz peygamber seviyesine oturtuyor.
eğer kıvılcımlıyı gerçekten tanıtmayı başarabilse, bu ağdalı tarafgirliğe katlanırdık belki. ama onu da yapamıyor. zaten basit bir internet taraması ile ulaşabileceğinizden daha fazlasını sunmuyor kitap
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Maalesef nesnellikten uzak, duygusal bir kitap. yazar, Kıvılcımlı’ya duyduğu hayranlığın altında ezilmiş.
Yanlış anlaşılmasın, sorun yazarın kıvılcımlı’yı sevmesi ve savunması değil. sorun yazarın bunu yapış şekli. Kıvılcımlı’yı daha yukarıda göstermek için Türkiye tarihindeki kalan tüm tarihçileri ve sosyalistleri acımadan yerin dibine sokmuş yazar. öyle bir resim çizmiş ki, kitap bittiğinde kıvılcımlı hariç Türkiye tarihçiliğinin tamamının zeka özürlü taklitçilerden ibaret olduğunu sanıyorsunuz.
Üstelik kimleri kimleri (mesela nazım hikmeti) acımasızca eleştirip itin götüne sokmaktan çekinmeyen kitap, kıvılcımlı’ya ise göstermelik olarak dahi olsa tek bir eleştiri getirmiyor. Onu yanılmaz peygamber seviyesine oturtuyor.
eğer kıvılcımlıyı gerçekten tanıtmayı başarabilse, bu ağdalı tarafgirliğe katlanırdık belki. ama onu da yapamıyor. zaten basit bir internet taraması ile ulaşabileceğinizden daha fazlasını sunmuyor kitap