Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethiyle başlayan Osmanlı İmparatorluğu'nun denizlerdeki mücadelesi, onların ve onların cesur takipçilerinin kahramanlıkları sayesinde Akdeniz'deki tüm hakim unsunları alabora etti ve Akdeniz'in tamamında Osmanlı gemileri adaletin savunucuları olarak yüzyıllarca hüküm sürdüler.Onlar Midilli Adası'nın Bonava Kasabası'nda yaşayan bir sipahinin, Yakup Bey'in oğullarıydı. Yıllar sonra adları tarihe Oruç Reis ve Hızır Reis olarak geçti. Dalgalı ve kanlı Akdeniz sularında Kızıl Sakal adıyla nam saldı Oruç Reis. Hızır Reis ise kaptan-ı deryalığa kadar yükselecek olan Barbaros Hayrettin Paşa'ydı. Öyle ki, bu iki kardeşin cesaretleri ve kahramanlıkları Avrupalıları korkutmaktan öte onları limanlarına hapsediyordu. Andrea Dorialar, Ferdinandlar diz çöktü önlerinde. Çünkü onlar sırf düşmanlarını değil, düşmanlarını gömdükleri deryaları da dize getirdiler.
bu zamana kadar okuduğum en güzel ve akcı hiyake şeklinde anlatılan tarih kitaplardan biri, barbaros kardeşlerin kim olduğu, koca akdenizi nası ellerinde tuttukları ve işlerinin ne kadar yüksek emellere hizmet ettiğini görüyoruz,
Rahmetli Raif Karadağ’ın Barbaros Kardeşler’in, özellikle en büyük kardeş olan Oruç Reis’in hikayesini anlattığını bu eserini okuduğumda, Barbaros Kardeşler hakkında öncesinde ne kadar az şey bildiğimi farkettim. İşin ilginci kitabı okudukuktan sonra çevremdeki insanlar arasında da hemen hemen hiç kimsenin bu kahraman kardeşler hakkında pek birşey bilmediğini gördüm. Hatta babaları Fatih’in sipahilerinden olan ve İstanbul’un Fethine katılan bu yiğit Türk evlatları için hemen hemen herkesin Cezayirli olduklarını söylediklerine şahit oldum. Kahramanlıkların artık yaşanmadığı ve kahramanların yetişmediği günümüzde, kahraman ecdadımıza karşı tarihin bize yüklediği borcu hiç olmazsa onların hikayesini önce bilerek, ardından bilmeyenlere anlatarak ve onlara sövülmesini önleyerek ödeme yolunda bir şeyler yapabiliriz gibi geliyor.Raif Karadağ, bu pek de göz önünde olmayan ve bilinmeyen eserinde, özellikle Oruç ve Hızır Reis kardeşlerin heyecanlı ve sürükleyici hayat hikayelerini son derece akıcı bir dille anlatmış. Bu dönemde Katolik Avrupa’nın Endülüs Emevi Devletinden kalan müslüman ve yahudilere yaptığı işkenceler ve katliamlar, Kuzey Afrika’da Arap Kabileler arasında yaşanan iktidar savaşları, İspanya’nın Kuzey Afrika’yı ele geçirme mücadelesi gibi yaşanan olaylar da resmedilmektedir. Eseri şiddetle tavsiye ediyorum.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
bu zamana kadar okuduğum en güzel ve akcı hiyake şeklinde anlatılan tarih kitaplardan biri, barbaros kardeşlerin kim olduğu, koca akdenizi nası ellerinde tuttukları ve işlerinin ne kadar yüksek emellere hizmet ettiğini görüyoruz,
Rahmetli Raif Karadağ’ın Barbaros Kardeşler’in, özellikle en büyük kardeş olan Oruç Reis’in hikayesini anlattığını bu eserini okuduğumda, Barbaros Kardeşler hakkında öncesinde ne kadar az şey bildiğimi farkettim. İşin ilginci kitabı okudukuktan sonra çevremdeki insanlar arasında da hemen hemen hiç kimsenin bu kahraman kardeşler hakkında pek birşey bilmediğini gördüm. Hatta babaları Fatih’in sipahilerinden olan ve İstanbul’un Fethine katılan bu yiğit Türk evlatları için hemen hemen herkesin Cezayirli olduklarını söylediklerine şahit oldum. Kahramanlıkların artık yaşanmadığı ve kahramanların yetişmediği günümüzde, kahraman ecdadımıza karşı tarihin bize yüklediği borcu hiç olmazsa onların hikayesini önce bilerek, ardından bilmeyenlere anlatarak ve onlara sövülmesini önleyerek ödeme yolunda bir şeyler yapabiliriz gibi geliyor.Raif Karadağ, bu pek de göz önünde olmayan ve bilinmeyen eserinde, özellikle Oruç ve Hızır Reis kardeşlerin heyecanlı ve sürükleyici hayat hikayelerini son derece akıcı bir dille anlatmış. Bu dönemde Katolik Avrupa’nın Endülüs Emevi Devletinden kalan müslüman ve yahudilere yaptığı işkenceler ve katliamlar, Kuzey Afrika’da Arap Kabileler arasında yaşanan iktidar savaşları, İspanya’nın Kuzey Afrika’yı ele geçirme mücadelesi gibi yaşanan olaylar da resmedilmektedir. Eseri şiddetle tavsiye ediyorum.