Otuzlu yaşlarınıza yaklaşırken... Gecenin bir vakti, içinizdeki, uyumayı reddeden saatin çalıveren alarmıyla uyanıverdiğiniz oldu mu hiç? Yüreğinizin hızlanan atışlarıyla göğsünüze bol tüylü bir kedi kurulmuş gibi bir duyguya kapıldığınız? "Geç kaldım!" telaşına düştüğünüz? Toplumla birleşip kendinize dayattığınız onca beklentinin ne kadar(az)ını yerine getirdiğiniz zihninizden şimşek gibi geçerken geride yakıcı bir suçluluk bıraktı mı?"Olan" ve "olması gereken" arasında tam ortanızdan ikiye ayrılmanın tanımsız sıkıntısını yaşadınız mı?Yaşayanlar bilir. Ama çoğu insan bunu kendisine özgü bir sıkıntı olarak algılar. Gerçek hiç de öyle değil oysa. Otuz yaş krizi, ergenlik, menopoz, andropoz kadar yaygın, zorlu bir geçişe işaret ediyor. Yazarları da otuzların eşiğinde olan bu kitap, pek çok kadının deneyimini aktarıyor, yorumluyor. Otuz yaş bunalımını sessiz sedasız ve yapayalnız göğüslenmesi gereken bir dönem olmaktan çıkarıyor.
20’lerin sonunda okunduğunda pek cazip gelmeyebilecek olan içeriği ile bu kitap 30 yaşlarının başındaki her kadın için ama aynı zamanda erkek içinde yol gösterici, bir çalışma.Tamamen 30 yaşların kadınlar üzerindeki etkilerine odaklanmış ancak ben bir erkek olarak dahi gerek eşimin yaşadıklarını daha etkin anlamlandırma ve gerekse cinsellik dışı hususlar itibariyle kendi 30 yaş sürecimi tanımlama yönünde çok faydalandım.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
20’lerin sonunda okunduğunda pek cazip gelmeyebilecek olan içeriği ile bu kitap 30 yaşlarının başındaki her kadın için ama aynı zamanda erkek içinde yol gösterici, bir çalışma.Tamamen 30 yaşların kadınlar üzerindeki etkilerine odaklanmış ancak ben bir erkek olarak dahi gerek eşimin yaşadıklarını daha etkin anlamlandırma ve gerekse cinsellik dışı hususlar itibariyle kendi 30 yaş sürecimi tanımlama yönünde çok faydalandım.