Bu ünlü hikayenin, Hayy'ın varoluşu ve gelişimi çizgisinde insanın gelişim tarihini özetlemekte olan ince anlatım tarzı, bizi Hayy'ın şahsında kendisinden daha başka birşeyleri temsil ettiği konusunda ikna etmelidir. Yalnız başına yaşadığı adada Adem'e benzeyen konumu, ateşin kaşifi olarak üstlendiği Prometeus rolü, ilerleme kaydetmesi ve sapması, ateşle zekice tecrübelere girşimesi ve düşünmeden "ondan bir parça"yı kavramaya çalışması, onun insanoğlunu sembolize ettiğini göstermektedir. Çünkü o da ilk insan gibi her şeyi kendi başına keşfetmek zorundadır. Ayrıca bir insan olarak, ruhun hayat kaynağı olan hayvani yönünden başka bir şey bilmemektedir. Bu, insanın en azından yarı ruhani bir dünyaya girmesinin belirtisidir.
Hiçbir önbilgiye sahip olmayan insanlıktan uzak kalmış bir çocuğun kendini ve Allah’ı nasıl bulduğuna dair yazılmış mükemmel bir kurgu ve felsefe kitabı. Çizgi filmi de var ortaokul çocuklarına izletilebilir din derslerinde.
İbni-i Sina ve İbn-i Tufeyl’in kurgusal eseri. İnsanlardan uzak bir adada hayvanlar tarafından büyütülen bir çocuk. Gözlem yaparak, bozulmamış fıtratı ve kalbi ile Allah-u Teala’yı buluyor. Muhakkak okuyun.
Dücane Cündioğlu’nun bu kitap üzerine yaptığı bir sohbet sonrası tanıştım bu kitapla, meğerse ne çok geç kalmışım. Okumaya başladım ve iyi ki bu yayınevini tercih etmişim dedim.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Bir insanın tek başına hakikat yolculuğunu anlatan, derinlemesine bir felsefi hikaye. Her ne kadar kurgusal da olsa, ikna edici bir hikaye.
Salim bir fıtratta mevcut olan inanma ihtiyacının giderilmesi yolunda gösterilen çabanın sözcüklere dökülmüş hali….
Hiçbir önbilgiye sahip olmayan insanlıktan uzak kalmış bir çocuğun kendini ve Allah’ı nasıl bulduğuna dair yazılmış mükemmel bir kurgu ve felsefe kitabı. Çizgi filmi de var ortaokul çocuklarına izletilebilir din derslerinde.
İbni-i Sina ve İbn-i Tufeyl’in kurgusal eseri. İnsanlardan uzak bir adada hayvanlar tarafından büyütülen bir çocuk. Gözlem yaparak, bozulmamış fıtratı ve kalbi ile Allah-u Teala’yı buluyor. Muhakkak okuyun.
Dücane Cündioğlu’nun bu kitap üzerine yaptığı bir sohbet sonrası tanıştım bu kitapla, meğerse ne çok geç kalmışım. Okumaya başladım ve iyi ki bu yayınevini tercih etmişim dedim.