İlişkilerin yüzde doksan dokuzu: “Ben mükemmelim, sen bana ayak uydur.” “Ben mükemmel değilim, sen beni mükemmel yap.” “Ben de, sen de mükemmel değiliz, öyleyse birbirimize muhtacız.” doğrultusunda yaşanıyor. “Ben de, sen de olduğumuz gibi iyiyiz, hadi hem kendimizi, hem birbirimizi bulunduğumuz noktadan itibaren geliştirelim, potansiyellerimizi birbirimizin desteğiyle açığa çıkaralım.” ilişkisi ise son derece az: ilişkilerin yalnızca yüzde biri. İlk üç maddede, kaçamaklar kaçınılmazdır. Zihinde ya da gerçekte. Çünkü bu ilişkiler beklentilere dayanır, çıkara dayanır, çaresizliğe dayanır, maniple etmeye dayanır. Kişi, kendisini gerçekleştirmediği sürece, bu kısır döngüden kurtulamaz. Bu yüzden, evliliklerinde fırsat bulamadığı için değil, gerçekten partneri ona doyum verdiği için aldatmayan insanların sayısı, Maslow’a göre yalnızca yüzde bir.