'Annem, ah annem, kırılgan nar tanelerine benzetirdi beni. Nar şerbetine. Düğününe, onun düğünü de öyleydi, binlerce nar tanesi doluvermişti meydana. Gece vaktiydi. Geceye meydan okumaydı. Söylenenlere göre -ki bu hiçbir zaman tam olarak bilinmeycek- babam, annemin başına kötü işler açan bir yanaşmayı öldürüp bir yerlere gömmüş. Herkesin bildiği bu gerçek, ortak bir sırra dönüşmüş, kısa süre içinde...'2000 yılı 'Sait Faik Hikâye Armağanı' sahibi genç öykücü Faruk Duman, yeni öykülerini topladığı Nar Kitabı'nda imgelerle yüklü bir dünyaya götürüyor okurunu. Cenkler anlatıyor, düğün-dernekler, masalsı aşklar, hatta masallar; konaklarla, savaşlarla, atlarla, kılıçlarla, köpük köpük sevdalarla örülü topraklarda dolaştırırken, alışılmadık bir biçimde ama son derece ustalıkla kullandığı ölçülü, şiirsel diliyle şaşırtıyor.
Hikayeler ne anlatıyor diye sorarsanız belki cevap bulmakta zorlanırım ancak anlatış biçimi, kelimeleri kullanış şekli gerçekten etkileyici. Sabit bir dil ve kural yerine farklılıkları öne çıkarıyor.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
öyküleri anlamakta biraz zorlansam da anlatış biçimi farklı olduğu için olsa gerek kendini okuttu
dili farklı bir yazar.
Dili ve biçimi alışılmışın dışındaydı.Bu nedenle zorlansam da yine de zamanla sevdim.
Hikayeler ne anlatıyor diye sorarsanız belki cevap bulmakta zorlanırım ancak anlatış biçimi, kelimeleri kullanış şekli gerçekten etkileyici. Sabit bir dil ve kural yerine farklılıkları öne çıkarıyor.