'Birlikte Osmanlı Kabinesine girmek mesaisinde olan Mustafa Kemal Paşa'ya da (Atatürk) Şark'a hareketim sırasında Şişli'deki evinde İstiklal Harbi yapmak lüzumunu ve planımı bildirerek, Anadolu'ya gelmesini teklif ettim. Uzun tartışmalar yaptık. Tatbikat safhasında bu planlar değişikliğe uğramış, tehlikeli görülmüştür. Bu mühim meseleler henüz yayınlanmadı; bu eserde görülecektir.'
Bir defa baştan söyleyeyim tarihi bizzat kahramanından dinlemek tadılacak duygudur. Bu, cumhuriyetin kuruluşuyla ilgili resmi tarihte yazan her şeyin yazıldığı gibi olmadı veya olmayabileceğini fark ettirmesi tabi işin esas boyutu.
Ne kadar eleştirirseniz eleştirin Kazım Karabekir Paşa’nın İslami kişiliği onun geri plana itilmesine neden olmuştur. İstiklal Mücadelesinde M. Kemal’e destek olmasaydı hiçbir şekilde başarıya ulaşılamayacağı da oldukça aşikardır. Neticede pek çok belge ile ispat edilmiştir ki, Mondros mütarekesi öncesinde sonrasında Atatürk’ün en büyün amacı İstanbul hükümetine yakın durarak meclise girmek.Neyse efendim, gerçekleri görmek için yetkin ellerden okumak lazım. Yıllardır söylenen şeyleri burada söylemeye gerek yoktur. Okuyun görün.
bu kitapta kendisini Milli Mücadele’nin başlatıcısı ve fikir babası olarak gösteren Paşa’ya şunu sormak isterdim. neden Milli Mücadelecilerin bir çoğu hakkında idam emri varken kendisi hakkında yoktur.kazım paşa’nın Milli Mücadele’ye katkısını yok saymak tarihe büyük saygısızlık olur. Ama o dönem hatıralarında hiçbir şekilde doğrulanmayan sözlerine inanmak da saflık olur. ben meseleye şöyle bakıyorum. aynı amaç için bir çok vatan sever toplandı ama her ihtilal de olduğu gibi devrim ilk olarak evlatlarını yedi. eğer başarılı olan M. Kemal değil de Kazım Karabekir olsaydı sadece geri plana atılanların isimleri değişirdi.Kitapla ilgili de yorum yapsam iyi olur. gerçeği bulmak isteyenlerin olaylara her açıdan bakması gerektiğini düşünürsek gerçeği arayanların okuması faydalı olur
Tarih kitaplarını okumayı severim ancak o dönemde olayların içinde yaşamış kişilerin yazdıklarının yeri birçoğumuzda ayrıdır çünkü bu tür kitaplar tarih kitabı gibi değildir ama tarihi en gerçekçi şekilde anlatırlar.Kazım Karabekir de bu kitapta bir yandan kurtuluş mücadelesi verirken bir yandan da paşaların kendi aralarındaki görüş farklılıklarından kaynaklanan sürtüşmeleri anlatmış.Okurken birçok olayın aslında hiç de zihninizde canlandırdığınız gibi olmadığı fark edeceksiniz(Aslında bu yanlış canlandırmanın nedeni de tarih bilgisinin okullarda kalitesiz verilmesindendir).Ayrıca kitabın en çarpıcı yönü Atatürk hakkında çok çarpıcı iddiaları içermesi olmuş.Bazı bölümlerde Atatürk’ün Bolşevizmi yada Amerikan mandaterliğini bile düşündüğünden Atatürk’ü bundan Kazım Karabekir’in(kendisinin) çevirdiğinden bahsedilmiş.Bir tarih kitabı olmadığından bilgilerin güvenilirliği sorgulansa da kitabın çok çarpıcı olduğu bir gerçek.Ancak kitapta tüm paşalar biribrleriyle görüşlerini kabul ettirmek için sürtüşürken Kazım Karabekir’in bundan soyutlanmış olması ihtimali düşünülemez.Kitapta ise sanki bir noktadan sonra kendisini soyutlamış gibi gösteriyor.Bence bir noktadan sonra bu kitabın da kendini kanıtlamak, bu kavgada puan toplamak için yazdığını düşünmek çok da sıra dışı olmaz.Kısaca her ne kadar çok tartışmalı ve haddinden fazla çarpıcı iddialar içerse de kesinlikle okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum hatta Nutuk’la karşılaştırılarak okunursa daha yararlı olacağını belirtmek isterim.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
bizzat kaleme aldığı iç hesaplaşmaların anlatıldığı harika bir eser
Bir defa baştan söyleyeyim tarihi bizzat kahramanından dinlemek tadılacak duygudur. Bu, cumhuriyetin kuruluşuyla ilgili resmi tarihte yazan her şeyin yazıldığı gibi olmadı veya olmayabileceğini fark ettirmesi tabi işin esas boyutu.
Ne kadar eleştirirseniz eleştirin Kazım Karabekir Paşa’nın İslami kişiliği onun geri plana itilmesine neden olmuştur. İstiklal Mücadelesinde M. Kemal’e destek olmasaydı hiçbir şekilde başarıya ulaşılamayacağı da oldukça aşikardır. Neticede pek çok belge ile ispat edilmiştir ki, Mondros mütarekesi öncesinde sonrasında Atatürk’ün en büyün amacı İstanbul hükümetine yakın durarak meclise girmek.Neyse efendim, gerçekleri görmek için yetkin ellerden okumak lazım. Yıllardır söylenen şeyleri burada söylemeye gerek yoktur. Okuyun görün.
bu kitapta kendisini Milli Mücadele’nin başlatıcısı ve fikir babası olarak gösteren Paşa’ya şunu sormak isterdim. neden Milli Mücadelecilerin bir çoğu hakkında idam emri varken kendisi hakkında yoktur.kazım paşa’nın Milli Mücadele’ye katkısını yok saymak tarihe büyük saygısızlık olur. Ama o dönem hatıralarında hiçbir şekilde doğrulanmayan sözlerine inanmak da saflık olur. ben meseleye şöyle bakıyorum. aynı amaç için bir çok vatan sever toplandı ama her ihtilal de olduğu gibi devrim ilk olarak evlatlarını yedi. eğer başarılı olan M. Kemal değil de Kazım Karabekir olsaydı sadece geri plana atılanların isimleri değişirdi.Kitapla ilgili de yorum yapsam iyi olur. gerçeği bulmak isteyenlerin olaylara her açıdan bakması gerektiğini düşünürsek gerçeği arayanların okuması faydalı olur
Tarih kitaplarını okumayı severim ancak o dönemde olayların içinde yaşamış kişilerin yazdıklarının yeri birçoğumuzda ayrıdır çünkü bu tür kitaplar tarih kitabı gibi değildir ama tarihi en gerçekçi şekilde anlatırlar.Kazım Karabekir de bu kitapta bir yandan kurtuluş mücadelesi verirken bir yandan da paşaların kendi aralarındaki görüş farklılıklarından kaynaklanan sürtüşmeleri anlatmış.Okurken birçok olayın aslında hiç de zihninizde canlandırdığınız gibi olmadığı fark edeceksiniz(Aslında bu yanlış canlandırmanın nedeni de tarih bilgisinin okullarda kalitesiz verilmesindendir).Ayrıca kitabın en çarpıcı yönü Atatürk hakkında çok çarpıcı iddiaları içermesi olmuş.Bazı bölümlerde Atatürk’ün Bolşevizmi yada Amerikan mandaterliğini bile düşündüğünden Atatürk’ü bundan Kazım Karabekir’in(kendisinin) çevirdiğinden bahsedilmiş.Bir tarih kitabı olmadığından bilgilerin güvenilirliği sorgulansa da kitabın çok çarpıcı olduğu bir gerçek.Ancak kitapta tüm paşalar biribrleriyle görüşlerini kabul ettirmek için sürtüşürken Kazım Karabekir’in bundan soyutlanmış olması ihtimali düşünülemez.Kitapta ise sanki bir noktadan sonra kendisini soyutlamış gibi gösteriyor.Bence bir noktadan sonra bu kitabın da kendini kanıtlamak, bu kavgada puan toplamak için yazdığını düşünmek çok da sıra dışı olmaz.Kısaca her ne kadar çok tartışmalı ve haddinden fazla çarpıcı iddialar içerse de kesinlikle okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum hatta Nutuk’la karşılaştırılarak okunursa daha yararlı olacağını belirtmek isterim.